Öne Çıkan Yayın

Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu"

Tüp Babayım  "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" 9 Şubat'ta çıkıyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Angel and Memorial tickers

31 Aralık 2015 Perşembe

Çamaşır Yıkamanın Keyifli Hali

Ev işleri arasında her hanımın farklı favorileri vardır. Mesela kimi ütü yapmayı sever , bazıları ise yemek yapmayı. Sevdiğiniz işlerin size verdiği keyif ise bambaşkadır ve terapik etkileri vardır. Başka dünyalara gider, hayaller kurar, güzel anları hatırlar, planlar yaparsınız.


Size harika bir haberimiz var. Artık bu keyfi size yaşatan favorileriniz arasına çamaşırı da ekleyebilirsiniz :) Çünkü Rinso bunu mümkün kılıyor.


Rengarenk paketleri ile raflarda dururken bile enerjisini yansıtan Rinso, çamaşır yıkamayı kolay ve eğlenceli bir hale getiriyor. Rinso’nun Kır Bahcesi (Yeşil), Çiçek Bahcesi (Pembe) ve Büyülü Bahçe (Mor) şişeli sıvı deterjanları hem beyaz hem de renklileriniz için tortu bırakmayan bir temizlik vaad ediyor.



Rinso’nun gerçek eğlencesi, yıkama sonrası çamaşır makineninizi açtığınız anda başlıyor. Öyle ki kapağı açtığınız anda tertemiz çamaşırlarınıza eşlik eden muhteşem çiçek kokuları tüm banyoya yayıyor. İşte o an, hissettiğiniz duygular tarif edilmez. Sanki bir anda sevdiğiniz bir melodi çalmaya başlıyor ve o koku sizi alıp bambaşka bir yerlere götürüyor.


Bu kokular o kadar kalıcı ki tertemiz çamaşırlarınızı asarken, kuruturken, ütülerken ve tabii ki giyerken makineyi açtığınız o andaki duygular size kendini hatırlatmaya devam ediyor. Rinso kalıcı bahar kokuları ile çamaşır yıkamayı keyfe dönüştürüyor.


Mutluluk ve keyif zaten anlık değil midir? Mühim olan o anlara hayatınızda yer açmak. İşte Rinso bunu mümkün kılıyor.


 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

8 Aralık 2015 Salı

Annelerin Akıllı Seçimi: TODİZOO Oyuncakları

Bebekler için oyuncak seçme işi anne babalara düşüyor. Minikler, hem gerçek dünyayı hem de kendi yetenek ve becerilerini önce oyuncaklarla keşfetmeye başlar. Doğal olarak oyuncakların onların gelişiminde rolü çok önemlidir. Oyuncak alırken aradığımız özellikler aslında çok net. Eğitici, eğlendirici ve onlar için tamamıyla güvenli olmaları en önemli özellikler.


Bebekler için oyuncak alırken en önemli kriter, güvenilir markaların oyuncaklarını almak olmalıdır. Sık sık ağzına götüreceği, birlikte uyuyup yemeklerini hatta banyosunu paylaşmak isteyeceği oyuncaklarının ona zararlı olabilecek bir materyal, boya ya da aksesuar içermediğinden emin olmanın tek yolu tercihlerinizi güvenilir markalardan yana yapmak. Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu da seçtiğiniz oyuncakların onların gelişimine de katkıda bulunması. Yapacağınız doğru oyuncak seçimlerinizle her gün hayat ve kendisiyle ilgili yeni şeyler öğrenen bebeğinize büyüme macerasında yardımcı olabilirsiniz. 


Tüm bu özellikleri bir arada bulabileceğiniz Todizoo oyuncaklarını inceleyerek, bebeğinizin yaş ve ihtiyaçlarına en uygun olanları tercih edebilirsiniz. 


TODİZOO MÜZİKLİ ÇINGIRAKLAR: Bu sevimli arı ve kelebek çok marifetli. Minik parmakların kolayca basabildiği düğmesi eğlenceli melodiler çalıyor. Ses efektli kanatları ve boncukları ile hem bir çıngırak hem de dişlik olan kanatları tam kaşınan dişlere göre. Üçüncü aydan itibaren tüm bebekler için tercih edilebilir. 




TODİZOO EMEKLEME BÖCEĞİ VE TOSBAĞA: Emekleme nasıl da heyecan verici bir dönem değil mi? Şimdi emekleme çalışmalarına yardımcı olacak iki sevimli arkadaş var. Todizoo’dan Emekleme Böceği ve Tosbağa üstüne basınca ilerliyor, bebeğiniz de onları hevesle takip ediyor. 12 ay ve üzeri bebekler için tam bir emekleme yardımcısıdır.  




TODİZOO ARKADAŞIM SERİSİ: Todizoo’nun bu şirin oyuncakları basıldığında ışıklı düğmeleri ile melodiler çalıyor, “ABC” ve “123” ve birbirinden sevimli kısa cümleler söylüyor. Minikler bu arkadaşları onları çok eğlendirdiği için seviyor, biz de onların el-göz koordinasyonlarını güçlendirip sebep-sonuç ilişkisini öğrenmelerine yardımcı oldukları için seviyoruz. Üçüncü aydan itibaren tüm bebekler içindir. 



 


 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

4 Aralık 2015 Cuma

Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Hakkında Merak ettikleriniz Bu Sitede!

Sağlıklı beslenme hepimizin öncelikli konusu. Özellikle konu çocuklarımız oldu mu endişelerimizi gidermek ve sorularımıza cevap bulabilmek adına hemen bir bilene danışmak istiyoruz ve yaşadığımız çağ gereği ilk başvurduğumuz yer genellikle “internet” oluyor. Ancak, internetteki bilgi karmaşasından neyin doğru neyin yanlış olduğuna bir türlü karar veremiyor ve işin içinden çıkamıyoruz.


Sağlıklı gıda tüketimi dendiğinde biz annelerin aklına hemen “süt konusu” geliyor. Sütün hem bizler hem de çocuklarımız için beslenmedeki önemi tartışılmaz bir gerçek. Ancak, sağlıklı ve güvenli süt tüketimi konusunda pek çok doğru bilinen yanlışlar ve iddialar bulunuyor. 



Geçtiğimiz günlerde süt ürünleri hakkında merak ettiğimiz neredeyse tüm soruları yanıtlayan, Ankara Üniversitesi hocalarının katkıları ile hazırlanmış bir siteye rastladık: http://suthakkindahersey.com/


Süt ile ilgili aradığınız tüm soruların cevaplarını bulabileceğiniz gibi Sizde uzmanlara soru sorabiliyorsunuz. İşte o siteden seçtiğim, süt ile ilgili bilmeniz gereken 2 önemli soru. 


Daha fazla bilgi almak için siteyi ziyaret göz atmanızı mutlaka öneririm. 


Soru: UHT (Uzun Ömürlü) sütte katkı maddesi var mı? Yoksa nasıl 4 ay dayanabiliyor?


Cevap: Hayır. UHT süt, hiçbir katkı maddesi içermeden, soğutma sistemine gerek olmadan, oda sıcaklığında, doğal besin değerini ve tazeliğini aylarca korur.

Süte herhangi bir katkı maddesi katılması yasaktır. Zaten Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı mevzuata aykırı davrananları kamuoyuna ifşa etmektedir.


UHT sütün uzun süre dayanmasının iki sebebi vardır: öncelikle çiğ süt, işletmeye her türlü kontrolden geçirilerek alınır ve yalnızca mikrobiyolojik kalitesi çok yüksek çiğ sütler UHT işlemine kabul edilir.


Sütün uzun ömürlü hale gelmesinin sebebi, sütün çok kısa bir süre yüksek ısıda tutularak içindeki zararlı mikroorganizmalardan arındırılması ve özel aseptik ambalajlara doldurulmasıdır. Aseptik ambalaj ise hava ve ışık gibi dış etkenlerin süte ulaşmasını engeller, böylece sütün koruyucu madde olmaksızın dört ay süresince oda sıcaklığında tazeliğini koruması sağlanır.


Kısacası, UHT işlemiyle tüm zararlı maddelerden arınan süt, hiçbir katkı maddesine ihtiyaç duymadan, ambalajı açılmadığı taktirde tazeliğini 4 aya kadar korur.


Soru: Günlük içilmesi önerilen süt miktarı ne kadardır?


Cevap: Sütü yaşamın her döneminde mutlaka tüketilmeliyiz.


Çocukluk ve ergenlik döneminde güçlü kemik ve diş oluşumunu sağlar,  kemik yoğunluğu artırır, sağlıklı büyümeye, özellikle de 1-4 yaş döneminde zihinsel gelişime yardımcı olur.


Gebelik ve emzirme dönemlerinde, bebeğin büyümesi ve gelişmesi için gerekli vitamin ve minerallerin vücuda alınmasına ve bebeğin kemik gelişimine yardımcı olur. Aynı zamanda annenin kemik ve diş sağlığının korunmasını sağlar.


Yetişkinlerde ve yaşlılarda ise, kemik sağlığının korunmasında etkili rol oynar ve vücudun ihtiyaç duyduğu protein, kalsiyum, fosfor, B2 vitamini gibi birçok besin öğesini içerir.


Bu yüzden daha sağlıklı ve kaliteli bir hayat için, çocukların, gençlerin, gebelerin her gün en az 2 bardak süt ve 1 porsiyon sütlü ürün, yetişkin ve yaşlıların da ortalama 2 bardak süt içmeleri önerilmektedir.


 


 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

3 Kasım 2015 Salı

Dünyanın ilk evcil dinozoru Zoomer Dino…

Tarih öncesi ile teknolojiyi birleştiren Zoomer Dino, çocukların büyük ilgisini çekecek bir oyuncak!



Üzerindeki sensörler sayesinde elle kontrol edilebilen Zoomer Dino ile kontrol kumandasını kullanarak da oynayabiliyorsunuz. Kumandanın üzerindeki düğmelere basınca onu yürütebiliyor, kızdırabiliyor, başını ya da kuyruğunu oynatabiliyor, hatta çenesini tıpkı gerçek bir dinozor gibi açıp kapamasını sağlayabiliyorsunuz. Elinizi bu evcil dinozorun üzerindeki sensörlere doğru tuttuğunuzda ise kuyruk oynatmak, oturmak, dinozor sesleri çıkarmak gibi marifetlerini sergiliyor.



Zoomer Dino’nun LED gözlerinin aldığı renge göre onun içinde bulunduğu ruh hali ve modu anlayabiliyorsunuz. Mesela gözleri mutlu olduğunda yeşil yanıyor, sinirlendiğinde kırmızı, meraklı olduğunda mavi… Kızgınlık demişken, kendi halinde uslu uslu duran Dino’yu cesaret edip de kızdırmak isterseniz kuyruğunu çekmeniz ya da kafasını hafifçe sallamanız yeterli. Ama sonra vereceği tepkiye hazır olun, gerçekten çok sinirlenebiliyor! 


Bu ilginç dinozorun en ilgi çekici özelliklerinden biri de özel teknolojisi sayesinde düşse de kendi kendine doğrulup tekrar dengesini kurabilmesi ve yeniden iki ayağının üzerinde durabilmesi. Bu konuda gerçekten çok yetenekli!


Onunla oynamak hem çok eğlenceli hem de çok heyecanlı! Eğer onu daha yakından tanımak isterseniz www.zoomerdino.com adresini ziyaret edebilirsiniz.



 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

17 Ekim 2015 Cumartesi

Çiy Damlam'a 4. Yaş Günü Mektubu

Çiy Damlam;

İşte geldin 4 yaşına. Ne kadar çabuk geçti değil mi? Aslında annen ve benim için doğduğun günden itibaren değil, tüp bebek tedavisi sonucu bir embriyo olarak annene transfer olduğun günden itibaren başladı süreç. O haldeyken bile bir canlıydın ve annene tutunup bizim hayatımıza katılmak için uğraş veriyordun. Bu işte de çok başarılı oldun gerçekten.

Senin dünyaya gelip hayatımıza katılman ile birlikte hayatın, hayatımız oldu. Bize çok şey kattın, öğrettin, mutluluk yaşattın. Adım adım büyümeni izlemek bizim için en büyük mutluluk kaynağı oldu. O kadar güzel ve kendinden emin büyüyordun ki… Mesela annen konuşmadığın için seni doktorlara bile götürmeyi düşünürken sen kendinden en emin olduğun zamanı bekledin ve şakır şakır konuşmaya başladın. Tabii ki öncesinde ufak tefek kelimeler söyleyebiliyordun ama esas konuşman bu şekilde oldu. Sonra, yürümek için de hiç acele etmedin. Hani şöyle kalkıp 2-3 adım atıp düşeyim sonra adımlarımı yavaş yavaş arttırarak devam ederim demedin. Herhalde “Düşe kalka öğrenmeye ne gerek var ki kalkıp bodoslama yürürüm” diye düşünerek birden kalktın ve yürüdün. Gene kendinden en emin olduğun bir anda. Ama o gün evde olmadığım için o anını maalesef kaçırmıştım. Annen telefon edip söylemişti. Ama olsun sonra o paytak paytak yürüyüşünle gelip bana sarılman her şeye bedeldi.

Konuşmaya başladıktan sonra kendince o kadar güzel kelimeler kullanıyordun ki! Bak sana bir kaç örnek vereyim. Kırmızıya, “lâlelli” derdin. Adının anlamı bir yerde “kırmızı” demek ve sen içinde Lâl geçen bir kelime kullanmıştın kırmızı demek için. Sanki biliyormuşsun gibi. Annene “hua” demen de çok güzeldi. Ama biz bir türlü “hua” dediğinde anne mi yoksa Nursen mi demek istediğini anlayamamıştık. Esas hâlâ bırakmadığın ve sanırım ömrünün sonuna kadar da demekten vazgeçmeyeceğin bir kelime var ki o da “bıdıbıdı”. Babaanne’ne “bıdıbıdı” demeye başladın. Neye benzeterek, nereden esinlenerek dediğini bir türlü anlamadık ama bunu demeyi 4 yaşında bile hiç bırakmadın. Eminim hiç de bırakmayacaksın. Hatta bir kere bana dedin ki; “Babaanneme, babaanne deneceğini biliyorum ama ben bıdıbıdı demek istiyorum”. Daha böyle kullandığın çok kelime var ve hiç merak etme hepsini not aldım, ileride okuyacaksın.

Sen büyüdükçe hem annen hem ben seninle yaptıklarından, yaşadıklarımızdan çok güzel anılar biriktirmeye başladık. Bize hep hayatımızda “ilk”leri yaşattın ve yaşatacaksın. Ama seninle “ilk”leri yaşamak bizi hem çok mutlu ediyor hem de çok şaşırtıyor. Her yeni bir davranışında, olayında, konuşmanda, tepkinde “Vay be!! Kızımız artık büyüyor” diyoruz. Sen bizi hep mutlu ediyorsun çünkü sen mutlu bir bebeklik geçirdin ve mutlu bir çocuk oldun.
Bu arada bir de sana güzel bir hatıra bıraktım. Senin için, senin dünyaya geliş hikâyeni anlattığım blogum kitap oldu. Bu benim için çok büyük bir gelişmeydi. Hiç aklımda, düşüncemde yokken senin sayende bir de yazar oldum. 2015 yılının Mart ayında kitap çıktı. İlk kopyası elime geçtiğinde direkt senin için bir şeyler yazdım ve imzalayıp sana verdim. İlk gördüğünde bir anlam veremedin ama ne olduğunu sana anlattığımda yaşından beklenmeyecek bir olgunlukla ilgilendin kitapla ve “ben bunu büyüyünce okuyacağım” dedin. Sonrasında kütüphanene kaldırdık. Orada senin okumanı bekliyor. Bakalım okuduğunda neler hissedeceksin?

Canım kızım, çiy damlam.. Hayatımın ve hayatımızın son dört senesi senin sayende mutluluk, huzur ve güzellikler içinde geçti. Bundan sonrası da eminim öyle olacak. Sen benim her şeyimsin, umudumsun, geleceğimsin, hayâllerimsin. Seninle bir kız babası oldum ve babalığın en güzelini yaşıyorum. Biz baba – kız olarak içten içe çok güzel duygular paylaşıyoruz. Gerçi senin nazarında hep en yaramaz benim, bütün olumsuz şeyler benim yüzümden oluyor, hep ben suçluyum ama biliyorum ki beni çok seviyorsun. Ama benim sana duyduğum sevginin bir tarifi, anlatımı inan ki yok. Sana hiçbir zaman aşkım, sevgilim vb. kelimelerle hitap etmedim. Çünkü sen benim sadece canımdan bir parçasın, hayatımsın, kızımsın, her şeyimsin, “çiy damlam”sın ve ben senin babanım.

Dördüncü yaş günün kutlu olsun ve her yaşın daha da mutlu olarak devam etsin. Daha önce söylemiştim ama tekrar söylemek istiyorum; hayatıma ve hayatımıza girdiğin için, o kadar meşakkatli süreci en güçlü şekilde atlatıp bizim dünyamıza katılmayı kabul ettiğin için sana çok teşekkür ederim.





15 Mayıs 2015 Cuma

HAYAT KISA EĞLENELİM AGA!


Yetişkinlerin ve çocukların, doyasıya eğlendiği VIALAND Tema Park, hayatın eğlenceli yönünü sizlere hatırlatmak ve en güzel şekilde yaşatmak için hizmetinizde. 120.000 metrekarelik alanda konumlandırılan Türkiye’nin ilk ve tek tema parkı olan VIALAND, birbirinden farklı üniteleri, maskotları, etkinlikleri ve rengarenk yüzü ve sınırsız eğlencesi ile büyük küçük herkesi bekliyor.


Vialand;  Nefeskesen, Viking, Maceraperest, Çılgın nehir, Fatih’in Rüyası gibi  birbirinden eğlenceli onlarca  ünitelerinin yanı sıra, Kaptan Gaga, Vega ve Apostrof gibi karakterler ile de neşenize neşe katacak.


Bünyesinde bulundurduğu Alışveriş Caddeleri, Tema Park, VIALAND Palace Hotel ve Gösteri Merkezi ile, kendi alanında bütünleşik ve birebir eşi olmayan bir konsepte imza atarak dünyada bir ilki gerçekleştiren Vialand, 7’den 77’ye herkesi sınırsız eğlence ve özgürce alışveriş için davet ediyor.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

8 Mayıs 2015 Cuma

İLK 1000 GÜN BEBEĞİNİZİN GELİŞİMİ İÇİN NEDEN ÖNEMLİDİR?

Bebeğiniz karnınıza düştüğü ilk günden itibaren, birlikte birçok ilki deneyimlersiniz: ilk kalp atışı, onu karnınızda hissettiğiniz ilk an, başını göğsünüze ilk yaslayışı, ilk gülümsemesi, ilk adımları… O anlarda daha da iyi anlarsınız ki anne olmak; paha biçilemez bir histir ve yalnızca bebeğinizin dünyayı keşfettiği değil, sizin de anne olmayı tüm kalbinizle hissedip tecrübe ettiğiniz, bitmeyen, harikulade bir yolculuktur.


Bebeğinizle geçirdiğiniz ilk 1000 gün, yani hamileliğinizin ilk gününden bebeğinizin 2 yaşına kadar geçen süre, onun sağlığında ve gelişiminde büyük paya sahiptir. Yaşamın bu ilk 1000 gününde bebeğinizin büyüme hızı mucizevidir; ilk 1 yılında kilosu 3 katına çıkar, 2 yaşının sonunda beyin gelişiminin %85’i tamamlanır.



Bu fiziksel ve zihinsel gelişimi etkileyen en büyük faktörlerden biri ise bebeğinizin iyi beslenmesidir.  Bir anne olarak bebeğinizle geçirdiğiniz ilk 1000 günde beslenme düzeninizde sağlıklı alışkanlıklar edinmek ve bu alışkanlıkları bebeğinize de kazandırmak, bebeğinizin hayatının geri kalanında sağlıklı bir birey olarak gelişmesinin temellerini atacaktır.


Aptamil devam sütü, 30 yıldır anne sütü üzerine yaptığı sayısız araştırmalar, uzman kadrosu ve şimdi de ilk1000adım.com'la bu önemli ve keyifli yolculukta tüm annelerimizin yanında.


ilk1000adım.com bebeğiniz ve sizin için önemi büyük olan bu süreçte tüm uzman kadrosuyla yanınızda olmak amacıyla yaratılmış bir web sitesidir. İlk 1000 Adım’da hamileliğiniz boyunca geçireceğiniz fiziksel, psikolojik gelişim ve değişimler, emzirme dönemi ve faydaları, ek besinlere geçiş dönemi ve yürümeye başlama yıllarında doğru beslenme, bebeğinizin fiziksel ve psikolojik gelişimi gibi konularda adım adım bilgiler ve ipuçları bulabilirsiniz.


Bunun yanı sıra bebeğinize özel sağlıklı ve pratik tarifler, size özel sürprizler de ilk1000adim.com’da sizleri bekliyor. Web sitesinin yanı sıra İlk 1000 Adım her an Facebook, Twitter ve Instagram’da da yanınızda.


Şimdi siz de filmimizi izleyin ve #AnneOlmak hashtag’iyle paylaşın... Bebeklerinin tüm ilklerinde yanında olan ve onlar için hep iyisini isteyen annelerimize teşekkürlerimizle. 



 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

1 Mayıs 2015 Cuma

Soma’daki “Toplumsal Dönüşüm Projesi” Onlarla Hayat Buldu!

Soma İçin Bir Olduk:  Madenci köylerindeki çocuklar da unutulmadı...


Allianz Türkiye, sivil toplum örgütleriyle el ele vererek, bölgede etkilenen vatandaşlara ulaşabilmek, onların yaralarını sarmak ve yeni başlangıçlarını desteklemek için Soma’daydı. Soma’da 2014’te gerçekleşen ve ulusumuzu derinden sarsan maden faciasının ardından, Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği (APHB) ve Bilim Kahramanları Derneği (BKD) ile işbirliği yapılarak “Allianz SomaDA”yı (Soma Dayanışma Ağı) geliştirdi.


Hamzacık Köyü’nden 7. sınıf öğrencisi Nizamettin anlatıyor: “Babam madenci, annem ev hanımı. 9 kişilik bir takımımız var. Bizim Voltronik adında bir robotumuz var. Programladığımız şeyleri yapabiliyor.” Nizamettin ve arkadaşları da bilim kahramanları arasına katıldı.


Allianz SomaDA”yı kapsamında, BKD ile yapılan işbirliği sayesinde, Soma çevresinde, olaydan etkilenen 6 ilçedeki 16 okulun, Bilim Kahramanları Buluşuyor turnuvasına katılımı sağladı. 34 gönüllü öğretmen, 150’ye yakın öğrencinin oluşturduğu 17 farklı Allianz SomaDA takımını 4 ay boyunca turnuvaya hazırladı. Bu yolla, öğrencilerin normal hayata dönüşü desteklenirken, psikososyal ve kişisel gelişimlerine de katkı sağlanması amaçlandı.


Allianz SomaDA”nın bir ayağı da faciadan etkilenen ailelerin çoğunlukta olduğu Dursunbey’deydi. APHB ile yapılan işbirliği sayesinde, Dursunbey’de bir psikososyal destek merkezi açıldı. Çocuklara, yetişkinlere ve gruplara yönelik üç görüşme odası bulunan Dursunbey Psikososyal Destek Merkezi’nin hizmetleri, merkeze uzak bölgelere de ulaştırıldı.


 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

30 Nisan 2015 Perşembe

Tüp Babayım İmza Günü ve Söyleşi



Tüp Babayım 

İmza Günü ve Söyleşi






15 Mayıs 2015 Cuma
10:00-12:00ANNELİK HARİTASI etkinliği için kayıt alınacakTüp Babayım” İmza ve Söyleşi Günü – Tuğkan Tepiltepe
Öğle Yemeği
13:00-14:00PAKOLİNO 3-8 yaş için Kutu EtkinlikleriTüp Babayım” İmza ve Söyleşi Günü – Tuğkan Tepiltepe
14:00-15:00Büyük Kolej Bale Gösterisi
15:00-21:00GİLİKA Ahşap Atölyesi –
Mustafa kavici
BBOM (BAŞKA BİR OKUL MÜMKÜN) Derneği ve Meraklı Kedi Okulu Etkinliği
16 Mayıs 2015 Cumartesi
10:00-12:00Anneliğin Ötesinde İmza Günü
Gülüş Türkmen
Tüp Babayım İmza ve Söyleşi Günü -Tuğkan Tepiltepe
12:00-13:00Mikado Çocuğunuzla Kaliteli Zaman
Öğle Yemeği
13:00-14:10Pepee & Şila Canlı Müzikal Tiyatro
13:00-15:00Music4Kids Erken Müzik (0-5 yaş ve aileleri) Ankara – Feryal ŞehirlioğluPLAY ATTENTION Dikkat Arttırma Etkinliği / ATARLI ANNELER & NEVA Eğitim  ve Danışmanlık
14:20-15:20Büyük Kolej Dans & Müzik Etk.
15:00-17:00PAKOLİNO 3-8 yaş için Kutu EtkinlikleriUzmanAnnem (Sibel Özdemir) ile”MERHABA OYUNCAK” imza günü
15.20-16:20Yaşam Kordon Bebeğimle Aramdaki Bağ
16:30-17:40Pepee & Şila Canlı Müzikal Tiyatro
17:00-21:00GİLİKA Ahşap Atölyesi – Mustafa KaviciBBOM (BAŞKA BİR OKUL MÜMKÜN) Derneği ve Meraklı Kedi Okulu Etkinliği
17 Mayıs 2015 Pazar
10:00-12:00GİLİKA ORİGAMİ ATÖLYESİ -Bilge KaynarcaTüp Babayım  İmza ve Söyleşi Günü –
Tuğkan Tepiltepe
Öğle Yemeği
13:00-14:00Cookie Garden Pasta Yapımının Püf NoktalarıGİLİKA ORİGAMİ ATÖLYESİ -Bilge KaynarcaBBOM (BAŞKA BİR OKUL MÜMKÜN)
Derneği ve Meraklı Kedi Okulu Etkinliği
14:00-15:00Promete Monteseri Eğt.Meth.Pratikte uyg.Anneliğin Ötesinde” İmza Günü
(Gülüş Türkmen)
15:30-17:00Güç Koleji Step GösterisiMusic4Kids Erken Müzik (0-5 yaş ve aileleri) Ankara – Feryal ŞehirlioğluITAP FenLab “Bilimin Renkli Dünyası” 5-12 yaş için (Mesut Erol +2)
17:00-21:00GİLİKA ORİGAMİ ATÖLYESİ -Bilge Kaynarca

24 Nisan 2015 Cuma

Tüp Babayım Halk TV Ekranlarında

Tüp Babayım bugün Halk TV ekranlarındaydı... Lâl ve ben sevgili Semra Topçu ile kitabım hakkında çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.


20 Nisan 2015 Pazartesi

Prof. Dr. Üstün Dökmen'in Kitabım İçin Yazdığı Ön Söz

Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" isimli kitabımın ön sözünü çok sevgili Prof. Dr. Üstün Dökmen yazdı... Çok değerli katkısından dolayı kendisine bir kez daha teşekkür ederim...


Sanırım Dünya’da bir ilk olan bu kitapta, Sayın Tuğkan Tepiltepe, tüp bebek babası olma sürecini, büyük bir sevgiyle ve heyecanla anlatıyor.

Bir toplumun gelişmişlik düzeyini belirleyen temel ölçütlerden ikisi, o toplumun pozitif bilime olan yatkınlığı ve kadını erkek karşısında nerede konumlandırdığıdır. Dünyadaki bazı ülkeler, bir ileriye bir geriye çalkantılı bir değişim süreci geçirirken, kanımca bu ölçütlere yeni ölçütler eklenmektedir. Bence, bazı erkeklerin yaz aylarında sokak köpeklerine su vermeleri, kışın kuşlara yem, dört mevsim sokak hayvanlarına yiyecek vermeleri, toplumsal duyarlılık ve insani gelişme konusundaki dikkat çekici örneklerdir. Toplumumuz bir yandan geriye bakarken, bir yandan da bu tür davranışları sergileyen erkeklerin adımlarıyla ileriye yürümektedir.

“Tüp Babayım” adlı kitapta Tuğkan Tepiltepe, ileriye yönelmiş bu adımlara, yepyeni bir adım ekliyor. Bu kitapta bir baba Dünya’da ilk defa nasıl tüp bebek babası olduğunu, samimi bir üslupla ayrıntılı olarak anlatıyor. Kitap her şeyden önce tüp bebeği denemek isteyenlere, birinci ağızdan bilgi verir, rehberlik yapar niteliktedir. Tepiltepe’nin bu uzun soluklu gözleminin psikolojinin çeşitli alanlarında, örneğin iletişim psikolojisinde araştırmacılara kaynak da olabileceği görüşündeyim.

Tepiltepe’yi kutluyor, bebek sahibi olmak isteyen herkesin bu isteğine ulaşmasını diliyorum.


Prof. Dr. Üstün DÖKMEN  

17 Nisan 2015 Cuma

Çocukları Hapsolmasın



  

İçerdeki Çocuklara” Anaokulu

Anneleri cezaevinde olduğu için, parmaklıklar arasında yaşamak zorunda kalan 0-6 yaş arası cezaevi çocuklarının oyun ve eğitim imkanlarının iyileştirilmesi için “İçerde çocuk var” adıyla bir sosyal proje başlatıldı.
Projeyle Türkiye genelindeki 7  kadın ceza infaz kurumundaki anaokullarının iyileştirilmesi amaçlanıyor. Projenin ilk adımı Adalet Bakanlığı’nın izni ve işbirliğiyle İstanbul Bakırköy Kadın İnfaz Kurumu’nda atıldı.

Çeşitli meslek gruplarından 24 duyarlı vatandaşın gönüllü olarak  yola çıkıp, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ile bir araya gelerek başlattığı İçerde Çocuk Var adlı projenin amacı,  cezaevlerinde, annelerinin hem yatağını hem de  kaderini paylaşan miniklerin hayatına dokunarak geleceklerine katkıda bulunmak. Proje,cezaevi çocuklarına öğrenebilecekleri, eğlenebilecekleri eksiksiz bir anaokulu ortamı oluşturmak, yeşil alanlar yaratarak doğayla tanışmalarını sağlamak, gelişimlerine uygun yemek hazırlanabilecek mutfak inşa etmek ve dış mekan oyun alanı kurarak cezaevi içinde özgür bir yaşam alanı yaratmayı hedefliyor.

İstanbul Bakırköy Cezaevi’nde başlayacak proje kapsamında, mahkum annelerinin kaderini yaşamak zorunda kalan cezaevlerinin masum çocukları için kaynak bulmak amacıyla çeşitli etkinlikler ve kampanyalar yapılacak. Ayrıca, İstanbul Valiliği’nin izniyle alınan 4528’e gönderilecek SMS’ler ve banka hesap numarasına yapılacak bağışlarla kampanyaya gelir sağlanacak. Böylece, mevcut anaokullarının  iyileştirilmesi ve anaokulu bulunmayan kadın cezaevlerinde de yeni ana okullarının yapılmasında kullanılacak. Hedeflenen anaokullarının çocuklara kazandırılmasından sonra ise proje,  cezaevi çocuklarının dışarıdaki yaşıtları ile eşdeğer eğitim şansına sahip olmalarını sağlamak ve cezaevi yaşam koşullarının iyileştirilmesi için devam edecek. 

İlk adım İstanbul’ da
Türkiye’deki 7 tane kadın ceza infaz kurumunda yaklaşık 5 bin kadın mahkum var. Bunlardan 370 Kadın mahkum, 0-6 yaş arası çocuklarını kendi yatağında yatırarak cezaevinde büyütüyor. Örneğin, İstanbul Bakırköy Kadın Cezaevi’nde mahkum anneleriyle cezaevinde yaşayan 0-6 yaş arası 53 çocuk var. Bakırköy Cezaevi’ndeki çocukların bir kreşi var ancak bu kreşin de iyileştirilmesi, eğitici oyuncak ve kitaplarla yeniden elden geçirilmesi gerekiyor. Projenin ilk adımı da Adalet Bakanlığı’nın izni ve işbirliğiyle Bakırköy Cezaevi’nde atılacak.



Oyuncak ve oyun arkadaşları yok
Cezaevinde doğan ya da annelerinin kucağında parmaklıklar arkasına gelen, cezaevlerinin masum çocukları, hayatlarının en önemli evrelerini yaşıtlarının sahip olduğu birçok şeyden yoksun, olumsuz koşullarda geçiriyor. Oyun oynama ve eğitim almaları gereken zamanlarını annelerinin koğuşunda, çeşitli suçlardan mahkum, yetişkin kadın koğuş arkadaşlarıyla geçiren çocukların, bu süreçte yaşadıkları deneyim, hayatlarının sonraki dönemlerini özellikle ergenlik ve gençlik yıllarını ne yazık ki derinden etkiliyor. Koğuşlar kalabalık olmasın diye her koğuşa sadece bir çocuğun konulduğu cezaevi çocuklarının oyuncak ve kendi yaşıtı oyun arkadaşları yok.

“İçerde Çocuk Var” projesi ilk adım İstanbul’da Bakırköy Kadın İnfaz Kurumu’nda atıldı. Tüm mimari ve inşaat hazırlıkları tamamlanan anaokulunun çok yakın bir zamanda tamamlanması hedefleniyor. Bakırköy Kadın İnfaz Kurumu tamamlandıktan sonra Türkiye’de bulunan diğer Kadın cezaevlerine de anaokulu kazandırılacak. Böylece proje ile cezaevi çocukları,  kreş, oyuncak ve oyun arkadaşlarına kavuşacaklar.

Proje ile ilgili detaylı bilgiye www.icerdecocukvar.com sitesinden ulaşabilirsiniz.

Bağış için ;
COCUK yazıp 4528’ e SMS gönderilebilir.
Banka bağışı için; Vakıfbank Kadıköy Şubesi, Şube kodu 012 Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı (TL)
TR 94 0001 5001 5800 7303 0490 01


Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" Radikal Kitap Eki'nde

Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" 
bugün Radikal Kitap Eki'nde...

Bu kitapta bir baba Dünya’da ilk defa nasıl tüp bebek babası olduğunu, samimi bir üslupla ayrıntılı olarak anlatıyor. Kitap her şeyden önce tüp bebeği denemek isteyenlere, birinci ağızdan bilgi verir, rehberlik yapar niteliktedir. Tepiltepe’nin bu uzun soluklu gözleminin psikolojinin çeşitli alanlarında, örneğin iletişim psikolojisinde araştırmacılara kaynak da olabileceği görüşündeyim.
Prof.Dr. Üstün Dökmen




10 Nisan 2015 Cuma

Tüp Babayım Kitapçılarda....

Tüp Babayım kitapevlerinin raflarında... Bunlar sadece bir kaç tanesi... Diğer kitapçılarda ve internet mağazalarında da bulabilirsiniz...

365 AVM D&R 











Ankara Dost Kitap Evi 


İstanbul Atatürk Havalimanı

Panora AVM D&R

Armada AVM Remzi Kitapevi

Taurus AVM D&R

Ankara Turhan Kitapevi






9 Nisan 2015 Perşembe

Tüp Babayım Medya'da...

Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" kitabım basında da yer buldu... Kanal B ekranlarında yayınlanan Kitap Dünyası programında, TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu'nda Hayatın Sesleri programında ve FOX Tv'de İsmail Küçükkaya'nın programında...