Nursen’in
disk kaymasından dolayı ara sıra bel ağrısı oluyordu ama bir gün biraz
şiddetlendi. Ağrı kesici veya benze bir ilaç alması iyi olacaktı. Hem ne
yapmamız gerektiğini sormak için hem de hangi ilacı alabileceğimizi sormak için
doktorumuzu aradık. Sabah aradık ama cevap vermedi. Denize gidip gene iğde
ağacımızın altında oturduk. Orada zaman geçirirken, denize girip çıkıp, akşama
kadar da aramaya devam ettik ama bir türlü cevap vermiyordu doktorumuz.
Sonunda
akşam saatlerinde evde ulaştık kendisine. Ama o bize geri dönmedi biz onu
aradık ve ulaştık. Gerçi o saate kadar kendi doktorumuza ulaşamayınca, kadın
doğum uzmanı olan doktor arkadaşımı arayarak gerekli bilgiyi almıştık. İş işten
geçmişti yani. Doktorumuz telefonunu açtığında telaşlı bir sesle acil bir durum
olduğunu o yüzden cevap veremediğini söyledi. Tabii ki anlayışla karşıladık.
Neyse ki bizim durumumuz çok acil değildi ve sonuçta gerekli bilgiyi
edinmiştik. Durumu uzun uzun doktorumuza anlatmaya gerek duymadan kısa bir
konuşmadan sonra kapattık.
Hadi ilk
seferinde bunu yaşadık ve çok da önemli değildi. Birkaç gün sonra gene
Nursen’de çok da acil olmayan ama merak ettiğimiz, doktorumuzu arayıp bilgi
almamız gereken bir durum oldu. Açıkcası sorunun ne olduğunu ne Nursen ne de
ben hatırlamıyoruz bile. O kadar önemsiz bir konu ama gene de kafamızın rahat
edebilmesi için doktorumuzdan bilgi almamız gerekiyor.
Sabah çok
erken olmayan bir saatte, sabah yürüyüşümüzü yaptıktan sonra evdeyken kendisine
telefon ettik ama cevap vermedi veya veremedi. Hatta arayıp aramamakta tereddüt
ettik. Yürüyüş yaparken karar verdik aramaya. Eve gidince ararız dedik.
Sonra kalkıp
denize gittik ve her gün yaptığımız rutin günümüzü geçirmeye başladık. Gün
içinde tekrar tekrar aradık ama hep aynı sonuç. Bir Nursen arıyor bir ben
devamlı arıyorduk. Artık sıkılmaya başlamıştık.
Telefon çalıyor ama cevap verilmiyor.
Ertesi gün
sabah aradık hâlâ cevap vermiyordu. Öğlene doğru sonunda ulaşabildik
doktorumuza. Ben konuşuyordum kendisiyle. Benim aramama denk geldi cevap vermesi.
Bana gayet sakin bir ses tonuyla “Aradığınızı geç gördüm. Telefon yanımda
değildi. İçerideydi ve bakmadım” dedi. Hani bakamadım, acil bir durum vardı,
bakacak durumda değildim, şöyle bir geçerli sebepten dolayı bakamadım falan
demedi. Direkt “BAKMADIM” dedi.