Gündüz ben
işe gidiyordum. Nursen evde dinleniyordu veya ara sıra dışarı çıkıp işlerini
hallediyordu veya arkadaşlarıyla buluşuyordu. Hamile haliyle, karnı burnunda
yapması gereken işlerinin peşinde koşturuyordu ama bu durumuna rağmen zorluklar
da yaşıyordu. Gerçi Nursen için iyi oluyor denilebilir dışarıda bir şeylerle
uğraşması. Devamlı evde oturmaktan sıkılıyor doğal olarak. Dışarı çıkmak,
hareket etmek iyi geliyordu.
Hani daha
önce anlatmıştım Güzelçamlı’da yaşadıklarımızı. Nursen’e hamile olduğu için
nasıl güzel ilgi gösteriyorlardı, yardım ediyorlardı. Ankara’da bunların
neredeyse hiç birini göremedik. Tabii ki ara sıra gene insanlarımız duyarlı
davranıyordu ama geneli duyarsız ve umursamaz oluyordu.
Nursen, tapu
dairesine bir iş halletmek için gittiğinde uzun bir sıra olduğunu görmüş ve
sıradakilerden görevli bayana yaptıracağı iş ile ilgili bir şey sormak için
izin isteyip geçmiş. Yaptıracağı işlemin nereden ve nasıl olduğunu öğrenmiş.
Görevli olan bayan ise Nursen’in hamile olduğunu görünce bu halde sıra
beklemesine gerek olmadığını söyleyerek işini hemen halletmek istemiş. Türk
insanının doğasından kaynaklanan, normal olarak gösterdiği bir duyarlılık
aslında bu. Ama sıradaki diğer kişiler bu duruma isyan ederek bağırıp çağırmaya
başlamışlar. Resmen Nursen’in üzerine yürümeye başlamışlar ve güvenlik
görevlisi önlemiş bu insanları. İşin garip tarafı bu duruma en çok isyan
edenler ise orta yaş üstü iki kadın. Hadi erkekler toplumumuzda biraz daha
duyarsız olabiliyor. Genellemek istemiyorum ama Türk erkekleri gerçekten böyle.
Ama kadınlar nasıl bu kadar duyarsız olabiliyor? Muhtemelen o iki kadın da
annedir. Hamileliğin ne olduğunu, nasıl olduğunu, böyle durumlarda durumun ne
kadar zor olduğunu biliyor olmalılar. Anne olmasalar bile kadın iç güdüleri ile
bilmeleri lazım sanırım. Ama onlar bu duyarlılığı göstermemişler.
Her şeye
rağmen görevli bayan Nursen’in işini halletmiş ve bir an önce oradan çıkmasını
sağlamış.
Bir örnek
daha vereceğim. Gene Nursen kendisinin halletmesi gereken bir iş için postaneye
gitmiş. Doğal olarak orada da kalabalık bir sıra var. Nursen’de sıraya geçmiş
ve beklemeye başlamış. Hiç kimse “Sen hamilesin. Bekleme buralarda. Geç işini
hallet” dememiş. Hatta oturarak bekleyenler bile kalkıp yer vermemiş.
İşte büyük
şehirde insanlarımızın duyarlılığı bu kadar. Küçük yerleşim yerlerindeki
insanlar kesinlikle daha duyarlı ve yardımsever.
Bir
arkadaşımın eşinden de bir örnek vermek istiyorum bu duyarsızlıklara. Çok
sevdiğim bir arkadaşımın eşi 8 aylık hamile haliyle arkadaşımın iş yerine
gelmek üzere otobüse biniyor. Otobüste bayağı dolu, herkes ayakta ve sıkış
sıkış. Hemen hepsi de öğrenci. Yani gencecik insanlar. O kadıncağız hamile hali
ile yarım saatlik yolu ayakta gelmiş. O genç insanlardan hiç biri kalkıp yer
vermemiş. Özellikle genç insanlarımız nasıl bu kadar vurdum duymaz, umursamaz,
duyarsız olabiliyor?
Tabii ki
kimse yardımcı olmak zorunda değil. Böyle bir kural yok. Ama burada vurgulamak
istediğim biraz duyarlılık göstermek. Hepimizin eşi hamile olmuştur veya
olabilir, bir çok kadın hamileliği yaşamıştır ve neyin nasıl olduğunu,
zorluklarını çok iyi biliyordur. Bunu bile bile başka bir hamile kadınında bu
zorlukları yaşayacağını düşünerek, onunla empati kurarak biraz duyarlılık
göstermesi gerekir diye düşünüyorum.