Öne Çıkan Yayın

Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu"

Tüp Babayım  "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" 9 Şubat'ta çıkıyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Angel and Memorial tickers
bebek uzuvları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bebek uzuvları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Eylül 2012 Çarşamba

Lâl’in Uzuvları Gelişmiş


Doktorumuz muayenesini, her gördüğünü “Bak annesi bu ayağı. Babası sende gördün mü?” diye bizle de iletişim halinde olarak sürdürüyordu. “Bakın bu ayağı. Bu diğer ayağı. Bunlar ayak parmakları. İki tane ayağı var merak etmeyin” dedi. Sonra “Bu da göz bebeği. Gözleri hareket halinde. Bu midesi, bu böbreği. İki tane gayet normal böbreği var. Bu ana atar damarı ve çok güzel görünüyor. Bu kulağı ve kulak kenarı. Normal boyutlarda. Burası burnu, burası ağzı” diye her şeyi en detaylı şekilde bize gösteriyordu doktorumuz. Bunları 2 ay önce detaylı ultrasona gittiğimizde de görmüştük ama Lâl bu kadar büyümemişti. Şimdi ise doktorumuz sayesinde tekrar daha belirgin şekilde görüyorduk. Hem de detaylı ultrasonun yapıldığı kadar gelişmiş olmayan bir ultrason cihazında. Belki en başından itibaren bu doktora gelsek detaylı ultrasona bile gerek kalmayacaktı. Sanırım bunları görmek ve yorumlamak birazda tecrübe ile doğru orantılı.

Bunları yazarken cep telefonumla çektiğim başarısız videolar çok işe yaradı. O videoları seyrederek yazdım bu detayları. Yoksa normalde video olmasa veya not alınmasa hatırlaması gerçekten çok zor. O videolar hem bunları yazmak için işimize yaradı, hem de ilerde Lâl’e bir hatıra olacak. Belki büyüdüğünde ilgisini çeker ve seyreder.

Daha öncede dediğim gibi biz baksak bunları seçebilmemiz çok zor olurdu ama doktorumuz söyleyince ve biraz dikkatli bakında ne olduğunu bizde anlayabiliyorduk. Her gösterdiği uzvunda da “Bak annesi, bak babası” diyerek bizim de dikkatimi çekiyordu doktorumuz. Arada da bana “Bak bak bu kafası. Çekiyorsun değil mi babası? Bunları kaçırma” diye sohbetten eksik kalmıyordu. “Bunların hepsini çekip sonra facebook’da yayınla. Görmemişin bebeği olmuş facebook’a koymuş” diye aralarda bize takılmadan da edemiyordu.

Sonra Lâl’in üç boyutlu görüntüsünü gösterdi bize. Bu görüntüde yüzü gayet net belli oluyordu. Bayağı şekillenmişti artık yüz hatları ve uzuvları. Gerçekten burnu, gözü, ağzı, kulağı teker teker seçilebiliyordu. O anda monitöre sarılıp öpmek istedim gerçekten. Nursen’in de benimde içimiz kıpır kıpır olmuştu. İlk deva Lâl’i bu kadar net görüyorduk ve ben gerçekten duygulandım. Şöyle bir Nursen’e baktığımda onunda duygulu gözlerle monitöre baktığını gördüm.

Bu arada doktorumuz üç boyutlu görüntünün de olduğu 3-4 görüntüyü kağıda basıp bize verdi. Lâl’in ilk fotoğrafları elimizdeydi artık. Yalnız üç boyutlu görüntüde kafa kısmında kocaman siyah dairesel bir şekil vardı. Bu ilk anda bizi merak ettirdi. Doktorumuza sorduğumuzda “Bu sadece ultrason cihazında ışık gitmeyen bölge. O yüzden karaltı şeklinde çıkmış. Merak etmeyin” cevabı ile rahatladık.