Öne Çıkan Yayın

Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu"

Tüp Babayım  "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" 9 Şubat'ta çıkıyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Angel and Memorial tickers
hamilelik 13. hafta etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hamilelik 13. hafta etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Haziran 2012 Çarşamba

Bebeğimiz Nursen’i gıdıkladı


13. hafta ve 20. hafta arasında geçen sürede doktorumuza gitmedik. Zaten kendi doktorumuz Ankara dışında olacağı için ona gidemeyecektik. Diğer tavsiye ettiği doktora gitmek içinde sebebimiz olmadı. Aslında sebebimiz yoktu demek yanlış oldu. Sonuçta kontrollere gitmek zorundaydık ama emaneten bir doktora gitmek içimizden gelmiyordu. Acil bir durum olursa o zaman gideriz diye düşündük. Neyse ki her şey yolunda gitti ve ona da ihtiyacımız olmadı.  17. haftada amniyosentez yaptıracaktık ve anca o zaman görebilecektik bebeğimizi .

Bebek kendi kendine büyüyordu Nursen’in karnında. Artık hareketlensin diye beklemeye başladık. İçeriden kıpır kıpır bir şeyler hissetmek istiyorduk. Çok hevesleniyorduk hareketlerini hissedebilmek için ama bir türlü hareket yoktu. Aslında kontrollerde ultrasondan gayet hareketli olduğunu görüyorduk ama henüz Nursen bile hissedemiyordu o hareketleri.

Bir gün Nursen, annem ve teyzemle birlikte bir akrabamıza gideceklerdi. Gelip arabayla alacaklardı Nursen’i ve Ankara için uzak sayılabilecek bir mesafeye gideceklerdi. Evden çıkmadan önce Nursen telefonla aradı, konuştuk. Almaya gelmek üzerelermiş. Konuştuktan yaklaşık yarım saat kadar sonra Nursen tekrar aradı. Bu aramada müthiş haberi verdi. Karnında minicik bir kıpırdama hissetmiş. Sanki gıdıklanma gibi, gaz hareketi gibi bir şeydi dedi. Gıdıklanma tabiri daha güzel oldu, içeriden gıdıklamıştır belki bebeğimiz. Sesi çok heyecanlıydı ve kendisi çok şaşkındı. Bende çok heyecanlandım. Artık bebeğimiz varlığını hissettiriyordu.
Akşam evde görüştüğümüzde tüm gece boyunca gene hareketlenir mi acaba diye bekledik ama hiçbir belirti yoktu. Ufacık bir bebek tabii o kadar hareketten bile yorulmuş olabilir. Doktor arkadaşlarımıza ve tecrübeli annelere sorduğumuzda daha o kadar hareketli olmayacağını, ara sıra minik kıpırdanmalar olabileceğini, esas 20. haftadan sonra daha belirgin hareketler hissetmeye başlayacağımızı söylediler.

Gerçektende öyle oldu. 20. haftaya kadar sadece Nursen’in hissedebileceği kadar minik kıpırdanmalar oluyordu. Ben kesinlikle hissedemiyordum. Nursen hissettiğinde hemen bana haber veriyordu. Bende belki hissederim diye elimi koyuyordum ama hiçbir şey hissedemiyordum. Zaten çok kısa ve hafif oluyormuş hareketler. Ama bende artık hissetmek istiyordum. Sanırım biraz da sabırsız davranıyordum bunun için. Nasıl olsa hareketler artacak ve bende net şekilde hissedebilecektim.

İlk arabada hissetmişti Nursen hareketleri ve bundan sonrada her arabaya bindiğimizde gene ufak kıpırdanmalar oluyordu. Bebeğimiz illâ ki araba isteyecek doğduktan sonra diye düşünmeye başladık. 

12 Haziran 2012 Salı

Temizliğe gelen Zekiye Ablamız hamilelik teşhisini koydu


Artık Nursen’in karnı büyümeye başladı. Nursen’e göre bu şişkinlik gaz yüzünden oluyormuş. Gerçi kendine de çok mantıklı gelmiyordu böyle olması ama öyle düşünüyordu. Henüz niyeyse hamilelikten dolayı karnının büyüdüğünü, hafif hafif kilo aldığını kendine konduramıyordu. Ben ne kadar “Hayatım bak bebeğimiz büyüyor. Karnın büyüdü” desem de “Yok yok yaaa.. Gaz o gaz.. Ondan büyüdü karnım” diyordu. Fakat o gaz bebek doğana kadar hiç geçmedi aksine artarak devam etti.

Evimize 2-3 haftada bir yardıma ve temizliğe gelen Zekiye Ablamız var. Gene bir Pazar günü geldi. Biz de o gün arkadaşlarımızla bahar havasının güzelliğinden faydalanmak için kahvaltıya gideceğiz. Hazırlanırken ben Nursen’in karnını okşayarak “Bak nasıl da büyüyor bebeğimiz. Karnın bayağı fark etti. İyice büyümeye başladı” dedim. Nursen her zamanki gibi “Yok hayatım gaz o yaa” dedi. Ben Nursen ne derse desin “He” dediğim için o sıralarda “Yaa tabii gazdır. Doğru diyorsun” diyerek dalga geçiyordum.

O sırada Zekiye Abla da yanımızdaymış. Şöyle bir Nursen’in karnına bakıp “Ne gazı. Hamilesin, karnın büyümüş işte” dedi. O andan sonra artık Nursen bebeğin gelişmesinden dolayı karnının büyüdüğüne ikna oldu. Benim o kadar laflarım ikna edemedi ama Zekiye Ablamızın tek bir lafı direkt ikna etti.

11 Haziran 2012 Pazartesi

Doktorumuzla son görüşmemiz


13. haftaya geldiğimizde Nursen’in kontrol zamanı gelmişti. Randevumuz öğlene doğru bir saatteydi. Daha önce bahsetmiştim bu günleri keyifli bir güne çeviriyorduk. Kontrol öncesi sabah gidip bir yerde kahvaltı ettik. Sonrada randevu saatimizde hastaneye gidip doktoru bekledik. Sıramız geldi ve doktorun odasına girip karşısına oturduk. Sanki bizi ilk kez görüyor gibiydi. Daha önce iki kere görüşmüştük aslında.

Hakkımızda ve hamileliğin gelişimi hakkında neredeyse hiçbir şey hatırlamıyordu. Sadece sima olarak bizi hatırlıyor gibiydi. Daha önce verdiğimiz bilgileri bir daha verdik duruma şaşırmış şekilde. Tekrar tahmini doğum tarihini hesapladı doktor. Biz bunları zaten biliyorduk. Bu kadar ilgisiz olması bizi çok şaşırtmıştı. Hadi tamam bir çok hastası vardır ve hepsini aklında tutması gerçekten zor olabilir. Ama bilgisayarına baksa o saatte bizim randevumuz olduğunu görecek. Gördüğünde de gene bilgisayarında ki kayıtlarından daha önce ne olmuş, ne bitmiş şöyle bir baksa karşısında oturan hasta için çok daha pozitif bir muayene günü olur.  Zaten bu muayene o doktorla son yüz yüze görüşmemiz oldu. Daha sonra anlatacağım, gerçekten çok önemli sebeplerden dolayı bir daha o doktora gitmedik.

Daha önceki gelişimi tekrar anlattık. Görüşmediğimiz zamanda olan gelişmelerden de bahsettik ve bunların üzerinde konuştuk. Doktorun fikri her şeyin normal göründüğü ve gelişimin gayet güzel gittiği oldu. Konuşmaların üzerine ultrason odasına geçtik. Bebeğimizi görecektik gene. Bu ikimizi de çok heyecanlandırıyordu.

Artık ultrason görüntülerinden bir şeyler anlayabiliyorduk. Biraz şekillenmiş bebeğimiz. Daha dikkatli bakınca ve doktor anlatınca çok daha iyi fark edilebiliyor bebeğin şekli. Ağzı, burnu belli oluyordu. Ayakları, elleri, vücudu görülebiliyordu. Süper bir görüntüydü bu. Bebeğimizi ilk kez bu kadar net görebiliyorduk. Monitöre sarılıp öpmek istedim. Nursen’de aynı şekilde şaşırmış bir durumda monitöre bakıyordu. Bir yandan bebeğimize bakıyor bir yandan da doktorun neler dediğini dinlemeye çalışıyorduk.

Doktorun söylediğine göre gelişimi çok güzelmiş. Her şey yerli yerinde ve şahane görünüyormuş. Esas önemlisi normalden daha iriymiş. Boyu 6,8 cm olmuş. Bir iki hafta kadar daha ileride seyrediyormuş gelişimi. Cinsiyetini öğrenmek istedik ama daha çok erken olduğunu söyledi doktor. Belli değilmiş henüz. Bu sıralarda yanılma payı çok yüksekmiş. 18. haftadan sonra ufak ufak belli olabilirmiş cinsiyeti.Ama kemik yapısından sanki erkek gibi dedi. Biraz iri bir bebek  olduğundan erkek gibi görünüyormuş. Tabii henüz kesinlikle belli olmaz. Bunu en iyi zamanı geldiğinde görebileceğiz ve en kesin sonucu ise amniyosentez yaptırdıkdan sonra öğrenebileceğiz.

Hiçbir zaman ne Nursen’de ne de bende kız ya da erkek olsun diye bir düşünce olmadı. Ne olursa olsun sonuçta bizim bebeğimiz olacaktı. İlk ve son olacağı için de hiç önemli değildi. Entuğ azından şimdilik ilk ve son bebeğimiz diye düşünüyorduk. Ama hayaller kurarken kız olursa şöyle yaparız erkek olursa böyle yaparız gibi düşüncelerimiz vardı.