Konu bir ara
isim koymaya geldi. Erkek olursa adının Tan olacağını, henüz kız ismi
bulamadığımızı konuştuk. Bu sırada Cem’den fikir geldi. Sanırım iki üç tane kız
ismi söyledi ama içlerinden sadece bir tanesini hatırlıyorum; Lâl. Çok güzel
bir isimdi. O anda Nursen’le çok hoşumuza gitti. Cem’in eşi Eda, Aydın ve
Eylem’de çok güzel olduğunu söylediler. Kız olursa ismi Lâl olabilirdi. O
gecenin sonunda eve gidip uyumak üzere yattığımızda karar verdik, kız olursa
adı Lâl olacaktı. Erkek olursa da Tan. Nursenin de benimde çok hoşumuza
gitmişti ve benimsemiştik. Belki çok erken isim koymuştuk ama olsun hazır
bulmuşken karar verdik. Doğumunun üzerinden 3-5 gün geçmesine rağmen ismine
karar verilemeyen bebekler var. Biz en baştan hallettik bu konuyu, rahatladık.
Burada
Lâl’in anlamını anlatmak istiyorum. Lâl, aslında Arapça’dan geliyor. Anlamı;
Türk Dil kurumu sözlüğüne göre “parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir
alüminyum oksidi olan değerli bir taş ve bu taşın renginde olan kırmızı”. Birde
genelde bilinen şekliyle Lal var ki bunun anlamı çok çok farklı. Farsça bir
kelime ve anlamı “dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş, dilsiz” demek. Aynı
zamanda isim değil sadece bir sıfat. Yani bambaşka anlamlarda iki kelime. Hala
ve hâlâ gibi. Özellikle dikkat edilmesi gereken a harfinin üzerindeki inceltme
işareti. Bir ara Türkçe’den bu inceltme işaretleri kaldırılmıştı ama tekrar
kullanılmaya başlandı. Çünkü kelimelerin anlamlarını çok değiştiriyor. Aslında,
Arapça’da yazılışı da Lâ’l şeklindedir. Ama Türkçe’de Lâl olarak yazılıyor.
İşte kızımız
olursa adı bu olacaktı ve çok güzel ve zarif bir anlamı var. Tan’ın anlamı da
çok çok güzel. Şahane iki isim seçtik sanırım. İkisini de çok benimsedik.