Öne Çıkan Yayın

Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu"

Tüp Babayım  "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" 9 Şubat'ta çıkıyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Angel and Memorial tickers

11 Haziran 2012 Pazartesi

Doktorumuzla son görüşmemiz


13. haftaya geldiğimizde Nursen’in kontrol zamanı gelmişti. Randevumuz öğlene doğru bir saatteydi. Daha önce bahsetmiştim bu günleri keyifli bir güne çeviriyorduk. Kontrol öncesi sabah gidip bir yerde kahvaltı ettik. Sonrada randevu saatimizde hastaneye gidip doktoru bekledik. Sıramız geldi ve doktorun odasına girip karşısına oturduk. Sanki bizi ilk kez görüyor gibiydi. Daha önce iki kere görüşmüştük aslında.

Hakkımızda ve hamileliğin gelişimi hakkında neredeyse hiçbir şey hatırlamıyordu. Sadece sima olarak bizi hatırlıyor gibiydi. Daha önce verdiğimiz bilgileri bir daha verdik duruma şaşırmış şekilde. Tekrar tahmini doğum tarihini hesapladı doktor. Biz bunları zaten biliyorduk. Bu kadar ilgisiz olması bizi çok şaşırtmıştı. Hadi tamam bir çok hastası vardır ve hepsini aklında tutması gerçekten zor olabilir. Ama bilgisayarına baksa o saatte bizim randevumuz olduğunu görecek. Gördüğünde de gene bilgisayarında ki kayıtlarından daha önce ne olmuş, ne bitmiş şöyle bir baksa karşısında oturan hasta için çok daha pozitif bir muayene günü olur.  Zaten bu muayene o doktorla son yüz yüze görüşmemiz oldu. Daha sonra anlatacağım, gerçekten çok önemli sebeplerden dolayı bir daha o doktora gitmedik.

Daha önceki gelişimi tekrar anlattık. Görüşmediğimiz zamanda olan gelişmelerden de bahsettik ve bunların üzerinde konuştuk. Doktorun fikri her şeyin normal göründüğü ve gelişimin gayet güzel gittiği oldu. Konuşmaların üzerine ultrason odasına geçtik. Bebeğimizi görecektik gene. Bu ikimizi de çok heyecanlandırıyordu.

Artık ultrason görüntülerinden bir şeyler anlayabiliyorduk. Biraz şekillenmiş bebeğimiz. Daha dikkatli bakınca ve doktor anlatınca çok daha iyi fark edilebiliyor bebeğin şekli. Ağzı, burnu belli oluyordu. Ayakları, elleri, vücudu görülebiliyordu. Süper bir görüntüydü bu. Bebeğimizi ilk kez bu kadar net görebiliyorduk. Monitöre sarılıp öpmek istedim. Nursen’de aynı şekilde şaşırmış bir durumda monitöre bakıyordu. Bir yandan bebeğimize bakıyor bir yandan da doktorun neler dediğini dinlemeye çalışıyorduk.

Doktorun söylediğine göre gelişimi çok güzelmiş. Her şey yerli yerinde ve şahane görünüyormuş. Esas önemlisi normalden daha iriymiş. Boyu 6,8 cm olmuş. Bir iki hafta kadar daha ileride seyrediyormuş gelişimi. Cinsiyetini öğrenmek istedik ama daha çok erken olduğunu söyledi doktor. Belli değilmiş henüz. Bu sıralarda yanılma payı çok yüksekmiş. 18. haftadan sonra ufak ufak belli olabilirmiş cinsiyeti.Ama kemik yapısından sanki erkek gibi dedi. Biraz iri bir bebek  olduğundan erkek gibi görünüyormuş. Tabii henüz kesinlikle belli olmaz. Bunu en iyi zamanı geldiğinde görebileceğiz ve en kesin sonucu ise amniyosentez yaptırdıkdan sonra öğrenebileceğiz.

Hiçbir zaman ne Nursen’de ne de bende kız ya da erkek olsun diye bir düşünce olmadı. Ne olursa olsun sonuçta bizim bebeğimiz olacaktı. İlk ve son olacağı için de hiç önemli değildi. Entuğ azından şimdilik ilk ve son bebeğimiz diye düşünüyorduk. Ama hayaller kurarken kız olursa şöyle yaparız erkek olursa böyle yaparız gibi düşüncelerimiz vardı. 

8 Haziran 2012 Cuma

Nursen’in büyüyen karnı için krem


Nursen için en önemli ve en çok işimize yarayan çatlak önleyici krem oldu. Artık Nursen’in karnı yavaş yavaş büyümeye başladığından ileride, doğumdan sonra çatlaklar oluşacaktı. Bu durumu önlemek istiyorduk. Devamlı alış veriş yaptığımız eczanede çalışan kişi krem olarak tek geçtiği bir markayı önerdi. Bu markanın bebek ürünleri ve doğumdan sonra annenin kullanabileceği ürünleri de var. Bebek için pişik kremi, anne için emzirirken çok büyük olasılıkla kullanacağı göğüs ucu kremi gibi. Yalnız biraz pahalı bir krem. Büyük bir tüp ama fiyatı yüksek.

 Israrla hamilelik sırasında bu kremi kullanmasını ve ileride  hiçbir sorunla karşılaşmayacağını söyledi Nursen’e. Kremi aldık ve Nursen kullanmaya başladı. Her gün yavaş yavaş büyüyen karnına her gün sürüyordu. Faydasını hemen hissetmeye başladı. Doğum sonrasında da faydasını gördü. Hamilelik sırasında karnının büyümesiyle gerginleşen deriyi yumuşacık yapıyordu krem ve hiç zorluk çekmedi Nursen.

Doğumdan sonra da gerçekten en ufak bir çatlama olmadı karnında. Tamam biraz pahalı gibi görünse bile 6 ay boyunca kullandı bu kremi ve doğumdan sonra da tüpte daha bir ay gidecek kadar krem kalmıştı. Çok az kullanıldığı için uzun süre gidiyor ve bu durumda verdiğimiz parayı kat kat çıkarttı. Esas önemlisi ise anlattığım gibi faydasını fazlasıyla gördü Nursen. Çok rahat etti tüm hamileliği boyunca.

Aslında belki de tesadüfen bu krem, Nursen için iyi gelmişti. Ama bir başkasına bu kadar iyi gelmeyebilir. Sonuçta ciltten cilde farklılık gösterebilir. Bu durum için yumuşatıcı ve çatlakları önleyici birkaç marka daha var. Kakao yağı özlü, badem yağı özlü olan kremlerde mevcut. Önemli olan markası değil hangisinin iyi geldiği. Hatta direkt badem yağı veya direkt kakao yağı bile kullanılabilir. En başından kullanmakta gerekiyor ki cilt hamileliğin ilk zamanlarında elastikiyet kazansın ve büyüme sırasında gerilmeler daha rahat ve sorunsuz olsun.

Bir öneri daha; bildiğiniz en basitinden bebek yağı. Hem ucuz, hem işe yarıyor. Bunu duştan sonra kullanmak çok iyi oluyormuş.

7 Haziran 2012 Perşembe

Nursen’e hamile alış verişi ve doğuştan Galatasaray’lı Lâl


Dışarıda yürüyüşe çıktığımızda bir yerlere oturup yiyip içiyorduk. Hafta sonları ise genelde alış verişe gidiyorduk. Daha geniş zamanımız olduğu için alış veriş işi hafta sonları daha rahat oluyordu. Hem gezme oluyor hem de işlerimizi yapıyorduk. Yaptığımız alış veriş tabii ki genelde Nursen için oluyordu. Artık hamile kıyafetleri gerekiyordu, çünkü normal kıyafetlerinin içine girememeye başlamıştı. Ama hamile kıyafetleri bulmak özellikle zevkimize göre bulmak çok zordu. Alış veriş merkezleri, Kızılay’da ki dükkanlar arasında mekik dokuyorduk. Ama bu işleri yaparken de çok eğleniyorduk. İkimiz çok güzel zaman geçiriyorduk.

Ben özellikle hamileler için olan esprili tişörtler almak istiyordum Nursen’e. Üzerine çeşitli animasyonlar olan tişörtler. Alışveriş için dolaşırken ben hep bunlara bakıyordum. Ama genelde bu tip kıyafetleri internetteki alış veriş sitelerinden daha kolay buluyordum. Hem uygun fiyatlı olanları buluyordum hem de siparişi verince kapımıza kadar geliyordu. Aldığım birkaç tane tişört gerçekten çok yakışmıştı Nursen’e. Tam bizim kafa yapımıza uyan, olayı şakaya vuran komik animasyonlu tişörtlerdi. Bunları giydiğinde daha da şirin bir hamile oluyordu Nursen.
Bunların yanı sıra daha çok internetten araştırmalar yaparak hamilelik için gerekli, almamız gerekenleri tespit edip alıyorduk. Çünkü mağazalardan hamile alış verişi yapmak gerçekten pahalıya geliyordu. Aynı ürünü veya muadilini internetteki alış veriş sitelerinden daha uygun fiyatlarla bulabiliyorduk.  

Genelde giyim üzerine oluyordu alış verişimiz ama arada başka kalemlerde çıkıyordu. Hamilelik süresince Nursen’in daha rahat etmesini sağlayacak ürünler. Mesela hamile yastığı, hamile terliği gibi.  Hamile yastığı olarak birkaç çeşit yastık var. Yan yatması gerektiği için karnın altına koyulan yastık, U şeklinde yastık gibi. Biz U şeklinde olan büyük yastığı tercih ettik. Nursen tek bir yastıkla hem başını koyabiliyor, hem karnının altına destek olarak koyuyor, hem bacaklarının arasına alarak daha rahat etmesini sağlıyor hem de sırtına destek oluyordu. Bu yastık sayesinde Nursen’in uykuları daha rahat ve sorunsuz geçiyordu. Hamile terliği sayesinde de yaptığımız yürüyüşlerde belinin daha rahat etmesini sağlıyordu.

Yavaş yavaş Lâl için de alınacakları tespit etmeye başladık. İnternet sitelerini dolaşırken rastlıyorduk genelde Lâl için alacaklarımıza. Görünce “Aaa buna da ihtiyacımız olacak. Alsak iyi olur” diye düşünüyorduk. Bu konuyu daha sonra detaylı olarak anlatacağım.

Lâl için ilk kıyafeti ben emr-i vâki yaparak aldım. Daha Lâl 2 aylık minicik bir cenindi ama bu kıyafetleri almam şarttı. Bu kıyafetler, Lâl’in doğduktan sonra tüm hayatı boyunca mutlu olmasını sağlayacak giysilerdi. Tabii ki Galatasaray kıyafetleri. Gene internette bir sitede Galatasaray’ın bebek kıyafetlerini buldum ve hemen satın aldım. Tulum, tişört, başlık ve önlük. Bunları şimdiden almaya bir yerde mecburdum çünkü heyecanla Lâl’i  Fenerbahçe’li yapmak isteyen bir dedesi var. Nursen’in babası Fenerbahçe’li ve benim babamdan önce davranmam gerekiyordu. Bu sayede sonradan değil doğuştan Galatasaray’lı olacaktı bir tanecik kızım Lâl.