Öne Çıkan Yayın

Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu"

Tüp Babayım  "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" 9 Şubat'ta çıkıyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Angel and Memorial tickers

14 Haziran 2012 Perşembe

3 Bebek, 3 Aile, 3 Gerçek Hikaye...

Sarıbatı, Kara ve Cide aileleri hayata bebekleriyle yeniden başladılar. Bu yeni hayatın tüm zorluklarını, heyecanlarını, bitmeyen sevgilerini ve her gün artan mutluluklarını şimdi bizimle paylaşıyorlar. Gelin, 24 Nisan’da yayınına başlanan “Türkiye’nin İlk Web Aile Dizisi”nde her biri yeni bir macerayla geçen günlerini beraber izleyelim. Bebeklerimizi beraber büyütüp, onlarla beraber büyüyelim.

www.facebook.com/PrimaDunyasi
http://www.youtube.com/primadunyasi


Bir bumads advertorial içeriğidir.

13 Haziran 2012 Çarşamba

Bebeğimiz Nursen’i gıdıkladı


13. hafta ve 20. hafta arasında geçen sürede doktorumuza gitmedik. Zaten kendi doktorumuz Ankara dışında olacağı için ona gidemeyecektik. Diğer tavsiye ettiği doktora gitmek içinde sebebimiz olmadı. Aslında sebebimiz yoktu demek yanlış oldu. Sonuçta kontrollere gitmek zorundaydık ama emaneten bir doktora gitmek içimizden gelmiyordu. Acil bir durum olursa o zaman gideriz diye düşündük. Neyse ki her şey yolunda gitti ve ona da ihtiyacımız olmadı.  17. haftada amniyosentez yaptıracaktık ve anca o zaman görebilecektik bebeğimizi .

Bebek kendi kendine büyüyordu Nursen’in karnında. Artık hareketlensin diye beklemeye başladık. İçeriden kıpır kıpır bir şeyler hissetmek istiyorduk. Çok hevesleniyorduk hareketlerini hissedebilmek için ama bir türlü hareket yoktu. Aslında kontrollerde ultrasondan gayet hareketli olduğunu görüyorduk ama henüz Nursen bile hissedemiyordu o hareketleri.

Bir gün Nursen, annem ve teyzemle birlikte bir akrabamıza gideceklerdi. Gelip arabayla alacaklardı Nursen’i ve Ankara için uzak sayılabilecek bir mesafeye gideceklerdi. Evden çıkmadan önce Nursen telefonla aradı, konuştuk. Almaya gelmek üzerelermiş. Konuştuktan yaklaşık yarım saat kadar sonra Nursen tekrar aradı. Bu aramada müthiş haberi verdi. Karnında minicik bir kıpırdama hissetmiş. Sanki gıdıklanma gibi, gaz hareketi gibi bir şeydi dedi. Gıdıklanma tabiri daha güzel oldu, içeriden gıdıklamıştır belki bebeğimiz. Sesi çok heyecanlıydı ve kendisi çok şaşkındı. Bende çok heyecanlandım. Artık bebeğimiz varlığını hissettiriyordu.
Akşam evde görüştüğümüzde tüm gece boyunca gene hareketlenir mi acaba diye bekledik ama hiçbir belirti yoktu. Ufacık bir bebek tabii o kadar hareketten bile yorulmuş olabilir. Doktor arkadaşlarımıza ve tecrübeli annelere sorduğumuzda daha o kadar hareketli olmayacağını, ara sıra minik kıpırdanmalar olabileceğini, esas 20. haftadan sonra daha belirgin hareketler hissetmeye başlayacağımızı söylediler.

Gerçektende öyle oldu. 20. haftaya kadar sadece Nursen’in hissedebileceği kadar minik kıpırdanmalar oluyordu. Ben kesinlikle hissedemiyordum. Nursen hissettiğinde hemen bana haber veriyordu. Bende belki hissederim diye elimi koyuyordum ama hiçbir şey hissedemiyordum. Zaten çok kısa ve hafif oluyormuş hareketler. Ama bende artık hissetmek istiyordum. Sanırım biraz da sabırsız davranıyordum bunun için. Nasıl olsa hareketler artacak ve bende net şekilde hissedebilecektim.

İlk arabada hissetmişti Nursen hareketleri ve bundan sonrada her arabaya bindiğimizde gene ufak kıpırdanmalar oluyordu. Bebeğimiz illâ ki araba isteyecek doğduktan sonra diye düşünmeye başladık. 

12 Haziran 2012 Salı

Temizliğe gelen Zekiye Ablamız hamilelik teşhisini koydu


Artık Nursen’in karnı büyümeye başladı. Nursen’e göre bu şişkinlik gaz yüzünden oluyormuş. Gerçi kendine de çok mantıklı gelmiyordu böyle olması ama öyle düşünüyordu. Henüz niyeyse hamilelikten dolayı karnının büyüdüğünü, hafif hafif kilo aldığını kendine konduramıyordu. Ben ne kadar “Hayatım bak bebeğimiz büyüyor. Karnın büyüdü” desem de “Yok yok yaaa.. Gaz o gaz.. Ondan büyüdü karnım” diyordu. Fakat o gaz bebek doğana kadar hiç geçmedi aksine artarak devam etti.

Evimize 2-3 haftada bir yardıma ve temizliğe gelen Zekiye Ablamız var. Gene bir Pazar günü geldi. Biz de o gün arkadaşlarımızla bahar havasının güzelliğinden faydalanmak için kahvaltıya gideceğiz. Hazırlanırken ben Nursen’in karnını okşayarak “Bak nasıl da büyüyor bebeğimiz. Karnın bayağı fark etti. İyice büyümeye başladı” dedim. Nursen her zamanki gibi “Yok hayatım gaz o yaa” dedi. Ben Nursen ne derse desin “He” dediğim için o sıralarda “Yaa tabii gazdır. Doğru diyorsun” diyerek dalga geçiyordum.

O sırada Zekiye Abla da yanımızdaymış. Şöyle bir Nursen’in karnına bakıp “Ne gazı. Hamilesin, karnın büyümüş işte” dedi. O andan sonra artık Nursen bebeğin gelişmesinden dolayı karnının büyüdüğüne ikna oldu. Benim o kadar laflarım ikna edemedi ama Zekiye Ablamızın tek bir lafı direkt ikna etti.