Öne Çıkan Yayın

Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu"

Tüp Babayım  "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" 9 Şubat'ta çıkıyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Angel and Memorial tickers

20 Haziran 2012 Çarşamba

Amniyosentez yaptıracağımız doktor arıyoruz


Amniyosentez yaptıracağımız yer ve doktor araştırmaya başladık. Birkaç hastane ve doktora sorduk. Her yerde farklı ve aralarında uçurumlar olan fiyatlar aldık. Gerçekten pahalı bir işlem. Çok riskli ve uzmanlık gerektiren bir işlem olduğu için fiyatı pahalı oluyor ama çok farklı fiyatlar olması da biraz garip. İşin içinden çıkamadık ilk başlarda. Daha fazla para isteyenler daha iyi yapıyor, daha ucuz olanlara güvenilmez mi acaba? Ama sonuçta uygulama aynı. Bilemedik ne yapacağımızı.

Bizim en uygun fiyatlı olanını seçmemiz gerekiyor. Ben kadın doğum uzmanı olan bir arkadaşımı aradım ve durumu ona anlattım. Hem ne yapmamız, nasıl yapmamız gerektiğini sordum hem de meslektaşlarından bu işi iyi yapan, bildiği güvendiği bir arkadaşı olabileceğini düşünerek yardım ve fikir rica ettim. Konu ile ilgileneceğini ve beni arayacağını söyledi. Aradan birkaç saat geçtikten sonra arkadaşım aradı ve bana bir isim verdi. Kendisini tanıdığını, konusunda çok iyi olduğunu ve bu işi neredeyse gözü kapalı yaptığını söyledi.

Aynı zamanda Ankara’da sadece doğum üzerine çalışan bir hastanenin “Riskli Gebelikler Klinik Şefi” imiş. Yani bizim hamilelik durumumuz konusunda da uzman aynı zamanda. Hatta Ankara’da amniyosentez yaptıran hamilelerin yarısından fazlası bu doktora gidiyormuş. Öyle dedi ama abartımı gerçekten mi öyle bilmiyorum. Hem de birkaç yerden aldığımız fiyatlarla kıyasladığımızda ücreti de fazla değildi hatta çok uygundu bile diyebilirim. Belki de bunun sebebi arkadaşımın aracı olmasıdır. O kadar detaya girip soramadım tabii ki.

Arkadaşım bu kişiyi önerdiğinde hemen Nursen’e haber verip bana söylediklerini aktardım. Nursen’in de kafasına yattı ve sonunda doktor bulduğumuz için rahatladı. Eve gider gitmez hemen internetten doktoru araştırdım. Önce kendi sitesini okudum. Gerçekten bayağı donanımlı ve tecrübeli bir doktor. Fotoğrafına bakınca da gayet sempatik görünüyor. Sonra forumlarda hakkında yazılanları okudum. Aralarda ufak tefek olumsuz yorumlar olsa da çok büyük kısmı olumlu ve güzel yorumlardı. Her hasta üzerinde olumlu bir etki bırakacak değil tabii ki. Bu durum hastadan da kaynaklanabilir, hastada bir sorun olabilir ve hasta bu olumsuzluğu doktora maledebilir.

Bunları Nursen ile birlikte okuyup inceledikten sonra kesin kararımızı verdik. Bu doktora yaptıracaktık amniyosentezi. Gerçi arkadaşımın söylediklerine ve fikirlerine de çok güveniyordum ama gene de en azından doktorun kim olduğunu öğrenmek için, tanımak için internetten araştırmak istedik Nursen ile beraber.

Kararımızı verdikten sonra Evrim’i arayıp ona da anlattık kime ve ne zaman gidip amniyosentez yaptıracağımızı. Doktoru o da tanıyormuş ve olumlu referans verdi bize. Bu da bizi rahatlatmıştı. Sonrada çalıştığı tüp bebek merkezinin de laboratuvar işlemlerini yapan devamlı çalıkştıkları laboratuvarın adını vererek amniyon sıvısını aldıktan sonra hemen oraya götürüp bırakmamızı söyledi. Evrim işin başından beri hep yanımızdaydı ve hep bize yardımcı oldu. 

18 Haziran 2012 Pazartesi

Amniyosentez zamanı geliyor


17. haftada amniyosentez yaptıracağız. Nursen ile birlikte internet ve kitapları biraz karıştırarak nasıl bir işlem olduğunu araştırdık önce. Bu çok ciddi ve gerçekten riskli bir uygulama. Ama yeri geldiğinde bir o kadar da gerekli bir yöntem. Bebeklerin yaklaşık olarak %3-4’ü anomalilerle doğuyor. Bunların oluşmasında ise genetik kusurların rolü çok büyük. İşin kötü yanı genetik hastalıklar için henüz bir tedavi yöntemi yok. Bu yüzden bunların önceden tespit edilmesi gerekiyor. Sonucuna göre de hamilelik ciddi bir düzeye gelmeden hamileliği sonlandırmak gerekebilir. Her şeyi göze alıp o bebeği dünyaya getirmek istenmiyorsa. Bunun tespit edilmesi için birkaç yöntem vardır ama en çok kullanılanı ve bildiğim kadarı ile en kesin ve net sonuç veren işlem ise amniyosentez.

Amniyosentez, anne adayının karnından bir iğne ile bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısına ulaşılarak o sıvıdan alınması şeklinde gerçekleşiyor. Gerçekten çok riskli, dikkat isteyen ve uzmanlık gerektiren bir işlem. Ufacık bir hata bebeğe ve anneye zarar verebilir. Çok düşük bir oranda olsa da bebeğin kalbinin durmasına bile sebep olabiliyor.

Önceleri, ultrason cihazı yokken körlemesine yapılıyormuş bu işlem ve riski çok daha fazlaymış. Tabii kötü sonuçlarda bir kadar çokmuş. Ama ultrason cihazı ile önce sıvı alınacak yer iyice tespit edilip görülerek iğne batırılıyor ve eskiye göre çok daha risksiz bir şekilde uygulanabiliyor. Ama her ne olursa olsun bu işlemi özellikle bu konuda uzman, çok fazla kez uygulamış, çok tecrübeli, eli yatkın ve eli hafif bir doktorun yapması en iyisi. Bir çok yerde bir çok kişi amniyosentez yapıyor ama yapan kişinin bu işin ehli olmasını bilmek ve güvenmek çok önemli. Yani amniyosentez yapacak kişinin çok çok iyi araştırılması gerekiyor. Kesinlikle riske atılacak bir durum değil.

Genelde 16. ve 18. haftalar arasında yapılıyor amniyosentez. Çünkü sonucunun laboratuvardan çıkması 3 – 4 haftayı bulabiliyor. Bu süre sonunda çıkan sonuca göre hiç istenmedik bir durumla karşılaşılabilir ve istenmeyen  bir karar verilebilir. Eğer hamilelik sonlandırılacaksa bu zamandan sonrası çok tehlikeli olabiliyor. O yüzden amniyosentezi 16. – 18. Haftalarda yaptırmak daha sağlıklı oluyor.

Daha çok bizim gibi yaşı hamilelik için normalin üzerinde olan anne adayları için uygulanıyor bu yöntem. Diğer durumlarda daha çok üçlü taramada herhangi bir riske rastlandığında amniyosentez yapılıyor. Daha önce de bahsetmiştim. Biz sadece ikili tarama yaptırdık ve anomali riski çok çok düşük bir seviyede idi. Nursen 39 yaşında ve üstüne üstlük tüp bebek yöntemi ile hamile kaldığı için riskli gebelik grubunda olduğundan bizim mutlaka yaptırmamız gerekiyor. 

15 Haziran 2012 Cuma

Bebeğimizle geyik yapıyorum


Bu zamanlarda bebeğimizle daha çok konuşmaya başladım. Nursen de konuşuyordu. Biliyoruz ki kesinlikle bizi duyuyor ve anlıyordu yanında olduğumuzu, varlığından çok memnun olduğumuzu. Ben genelde akşamları Nursen’in karnına başımı yaslayıp konuşuyordum, karnını okşayarak bebeğimizi seviyordum. Hatta geyik bile yapıyordum. Nursen’le beraber resmen şakalaşıyorduk bebeğimizle. Tüp  bebeğimiz, piknik tüpümüz bizim diyordum. Onunla bir iletişim kurmaya çalışıyordum. Bazen bu yaptıklarıma tepki veriyordu. Ben değil ama Nursen hissediyordu minik hareketlerle tepkilerini.

Zaman geçtikçe ve bebeğimiz büyüdükçe hareketlerini bende hissedeceğim ama henüz erken. Şimdilik Nursen bile çok zor hissediyor.

Hamilelik süreci ile ilgili kitapları okumaya da devam ediyorduk. İki ayrı kitaptan hafta hafta gelişimi takip ediyorduk. Çok merak ediyorduk ne durumda, nasıl bir gelişim içinde olduğunu. Kitapta şu haftada bebeğinizde şöyle gelişmeler olacak gibi bilgiler vardı. Mesela o dönemde bebeğimizin hıçkırdığını öğrendik. Bayağı içeride hıçkırıyordu. Organlarının gelişimini öğrendik. Hatta ağladığını bile öğrendik. Meğerse anne karnında iken ağlayabiliyormuş bebek. Kitaplarda örnek ultrason görüntüleri ile bebeğimizin ne şekilde olduğunu kestirmeye çalışıyorduk. Bunlar heyecan verici durumlar oldu hep bizim için.

Yavaş yavaş bebeğimizle ilgili hayaller kurmaya da başladık. Doğduğunda neler yapacağız, neler alacağız gibi. Benim en büyük hayalim göğsümde uyutmaktı. Hani klasik baba fotoğrafları vardır, bebek babanın göğsündedir ve beraber uyuyorlardır. İşte öyle bir fotoğrafı bende istiyordum. Müthiş şekilde hevesleniyordum buna. Hem bebeğimiz içinde rahat olacaktı bu şekilde uyumak çünkü geniş bir gövde ve konforlu bir göbeğe sahibim. Bu hayalim bebeğimiz doğduktan sonra gerçekleşti ve hemen her akşam bu şekilde uyuyor bebeğimiz.