Öne Çıkan Yayın

Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu"

Tüp Babayım  "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" 9 Şubat'ta çıkıyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Angel and Memorial tickers

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Kızımız Lâl ve Lâl Taşı


Kızlar Ağası Hanı’na gittik ve o tarihi, otantik Han’da dolaşmaya başladık. Çok güzel dükkânlar ve orijinal el yapımı süs eşyaları arasında kaybolduk resmen. Değerli taşları işleyip takılar yapılan dükkânların önünden geçerken bir baktık ki bir dükkânın adı Lâl. Ama bizim özellikle üzerinde durduğumuz şekilde a harfinin üzerinde inceltme işareti koymadan yazmışlar. Olsun anlamı nasıl olsa Lal’ın anlamında değildir. Sonuçta taş işlemeciliği ve takı yaptığı için mutlaka Lâl’in anlamını düşünerek koymuşlardır dükkânın adını.

Hemen o dükkâna gidip Lâl taşını görmek istedik. Hem de Lâl’in anlamını bir de onlardan dinleyelim istedik. Hem dükkanın adı lâl hem de taş işlemeciliği yapıldığı için anlamını bizden daha iyi biliyorlardır herhalde diye düşündük. Dükkâna girdik ve durumu anlattık. Doğacak bebeğimizin adının da Lâl olacağını, dükkânın isminin de Lâl olduğunu görünce hemen geldiğimizi anlattık ve ellerinde var ise lâl taşını görmek istedik. Hemen çıkarttılar lâl taşını. İki tane gösterdiler. Bir tanesi ham haliymiş. Ham olunca hiçbir şeye benzemiyor tabii. Bildiğin taş işte. Sonra da işlenmiş halini gösterdiler. Gerçekten rengi çok güzeldi. Çok hoş ve çekici bir kırmızı. Hatta orada iki çeşit olduğunu öğrendik lâl taşının. Açık renkli olan dişiymiş. Koyu renkli olanı ise erkek. Lâl taşı hakkında yeni bir şey öğrenmiş olduk. Dişi olanının rengi aynı zamanda Lâl şarabının rengine de çok yakındı.

Sonrada oradaki kişiye Lâl’in anlamını sordum. Bende araştırmıştım, biliyordum ama hadi o dükkânın adı da Lâl olduğundan belki yeni bir şey daha öğrenirim, bildiklerimde eksik bir şeyler kalmış olabilir diye düşündüm.

“Kızımızın ismi Lâl olacağından bende bayağı araştırdım anlamını ama bir de siz söyler misiniz lütfen? Siz daha iyi biliyorsunuzdur sanırım. Hem dükkânın adı Lâl hem de lâl taşı ile uğraşıyorsunuz” dedim. Fakat aldığım cevap bizi çok şaşırttı; “Biz sadece taşla uğraşıyoruz. Anlamını bilmiyoruz” dediler. “O zaman ben size anlamını anlatayım” diyecektim ama vazgeçtim. Çok şaşırmıştık ama bu cevaba. Hiçbir şey olmasa dükkânın adı Lâl. Sırf o yüzden anlamını öğrenselermiş bari. Ben de, onlar “Kızının adını Lâl koyacakmış ama anlamını bile bilmiyor” diye düşünmesinler diye baştan açıklama yapıyorum.

16 Ağustos 2012 Perşembe

‘Börülceler’ Buluştu

Otogar’a gelir gelmez ben hemen otobüs firmasının standına gittim ve İzmir için bilet aldım. Yaklaşık 30 dakika sonra kalkacaktı otobüs. Beklemeye başladık. Bu sırada Nursen gene günlük ayran ihtiyacını karşılıyordu. Özellikle Güzelçamlı’ya gittiğimizden beri hergün mutlaka bir tane ayran içiyordu Nursen. Hem sıcaklarda serinletiyordu hem de faydalıydı. Hem kendisi hem Lâl için. Lâl’de doğunca ayranı sevecek diye düşünüyorduk. 

Ayranın yanı sıra her gün yarım litrede süt içiyordu. Ama laktozsuz süt. Gaz yapıp rahatsız etmesin diye laktozsuz süt içiyordu her gün. Ama bu sütü bakkallarda bulamıyorduk. Genelde büyük süper marketlerde bulabiliyorduk. Bu noktayı da konudan gayet alakasız bir şekilde buraya ekledim.

Otobüsümüzün kalkma saatine yakın ben gidip bavullarımızı verdim. Annem ve İclâl Abla ile vedalaşıp otobüse bindik. Aslında öyle bir anlattım ki sanki 12 saatlik yolculuğa çıkıyoruz. Kuşadası – İzmir arası en fazla 2 saat sürüyor aslında. Çok uzun bir yolmuş gibi anlattığıma bakmayın.

Yaklaşık 2 saatlik bir yolculuktan sonra İzmir Otogarı’na geldik. Eşyalarımızı alıp gölge, serin bir yerde oturup Seren’den haber beklemeye başladık. Çok geçmeden de aradı zaten. Söylediği yerde buluştuk ve kısa bir hasret gidermeden sonra arabaya binip eve doğru yola çıktık.

Seren, Nursen için her türlü konforu ve rahatını ince ince  düşünmüş. ‘Börülcesinin’ hamile haliyle rahat ve sıkıntısız 2-3 gün geçirebilmesi için elinden gelin her şeyi düşünmüş ve yapmış sağ olsun. Bahsetmiştim birbirlerini görümce olarak görüyorlar ve ‘börülcem’ diye hitap ediyorlar birbirlerine. Eve gelir gelmez Nursen direkt dinlenmeye çekildi. Toplamda yaklaşık 4 saatlik yol yormuştu tabii. Biraz dinlenerek kendisine gelmesi gerekiyordu.

‘Börülce’lerin buluşması  da çok iyi oldu. Nursen, Seren’le çok iyi anlaşıyor ve çok güzel dertleşiyorlar. Seren’in mesleği psikolog. Bizim full-time kardeşimiz, arkadaşımız, dostumuz part-time psikoloğumuz. Seren’le dertleşmek, konuşmak Nursen’e de çok iyi geliyor.  Ben onları baş başa bırakıp kendi işime bakıyorum. Onlar da hem dertleşiyorlar, hem dedikodu yapıyorlar, keyiflerine bakıyorlar.

İzmir’de ki 3 günümüz gerçekten çok güzel geçti. Nursen zaten İzmir’e bayıldığı için O’na ayrı bir keyif oluyordu. Seren’de güzel zaman geçirebileceğimiz, eğleneceğimiz her şeyi düşünmüş ve programlamış. Bizim neleri sevdiğimizi, nelerden keyif aldığımızı bildiği için çok güzel plânlar yapmış. Bize sadece bu plânlara uymak kaldı. Zaten zevklerimiz, keyif aldığımız şeyler Seren’le de neredeyse aynı.

Mesela Nursen, Kızlar Ağası Hanı’nı çok seviyor. Oradaki otantik ortamda bulunmaya, gezmeye bayılıyor. Bir günümüzü sadece oraya ayırdık. Tabii ki İzmir’in sıcağında öyle günün ortasında gitmek çok zordu. Akşam üzerini bekledik. O bunaltıcı sıcak azalmaya başlayınca çıktık evden. Gerçi akşam bile bizim için çok bunaltıcı ve sıcak oluyor İzmir’de. Biz Ankara havasına alışığız tabii. O kadar sıcak ve nem fazla geliyor. Hele ki Nursen için daha kötü oluyor bu havalar. Zaten hamilelikten dolayı bunalma kat sayısı çok yüksek bir de bu sıcak ve nem iyice “Bunalgül” haline getiriyordu Nursen’i. Güzelçamlı’da da bunalıyordu ama İzmir’de ki kadar değil.

15 Ağustos 2012 Çarşamba

H&M KIDS'le Bu Sonbahar Çocuklar Okula Dönüş İçin Can Atacak!


Sonbahar kapımızı çalarken okula dönüş hazırlıklarına başlamanın tam zamanı. Şimdi hem oyun, hem de eğlence için çok sevimli çocuk kıyafetlerimiz var. Bu sezon H&M KIDS ekoseleri, tüvit kumaşları ve enteresan detaylarıyla İngiltere’den ilham aldı!

Bizler H&M olarak, çocuk kıyafetlerimizde standartlarımızı yüksek tutuyoruz. H&M KIDS ürünlerinin çocukların istedikleri gibi hareket etmelerine dayanıklı olması, hem de oyun saatinin daha sakin anları için yeterince yumuşak olması gerekiyor. Kullanışlı olduğu kadar, çocuğunuzun cildine karşı nazik, çevreye karşı da duyarlı olması lazım. Bu nedenle de popüler basic ürünlerimizin çoğu organik pamuktan üretiliyor.



H&M’den çocuk kıyafeti alırken güvende hissedebilirsiniz. Ürünlerin her biri çocuklar için güvenli olduğundan emin olmak üzere bir takım testlerden geçiriliyor. Örneğin tüm dış giysilerimiz kazaları engellemek amacıyla ayrılabilir kapüşonlara ve sımsıkı tutturulmuş düğmelere sahip.



H&M KIDS’le Okula Dönüş’ü ve sonbaharın gelişini yeni bir kampanyayla kutluyoruz! 15–26 Ağustos tarihleri arasında yapacağınız her 20 TL’lik alışverişe, 27 Ağustos – 9 Eylül 2012 tarihleri arasında tüm koleksiyonlarda kullanabileceğiniz 10 TL’lik hediye kartı H&M mağazalarında sizleri bekliyor.

Hangi etkinlik için olursa olsun, yeni favorilerinizi seçmek çok kolay. H&M hem çocuklara, hem de yetişkinlere neşeli bir sonbahar diliyor!



H&M’in kampanya ve yeniliklerinden haberdar olmak için sitesini ve sosyal ağ hesaplarını takip edebilirsiniz:

http://www.hm.com/tr/
http://www.facebook.com/hm
https://twitter.com/hmturkiye
http://www.youtube.com/user/hennesandmauritz

Bir bumads advertorial içeriğidir.