Kızım Lâl tüp bebek yöntemi ile dünyaya geldi... Tüp bebek tedavisi süresince çok güzel, değişik ve unutulmayacak günler geçirdik. Lâl doğduktan sonra bunları yazmaya karar verdim ve işte bu blogu açarak yazmaya başladım. Sonra kendimi kaptırmışım ve hamilelik sürecini de yazdım. Tüm bu süreci bir babanın gözünden ve bakış açısı ile yazdım. Ben bir "tüp babayım".. Hikâye bitti artık Lâl doğduktan sonra yaşadıklarımı yazacağım...
Öne Çıkan Yayın
Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu"
Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" 9 Şubat'ta çıkıyor
9 Nisan 2015 Perşembe
Tüp Babayım Medya'da...
27 Mart 2015 Cuma
Molfix İle Mutlu büyüyen bebekler adım adım mutlu yarınlara koşuyor!
Molfix’in dikkat çeken reklam filmlerine bir yenisi daha eklendi.Molfix’in yeni reklam kampanyasında, bebeklerin mutlu ve keyifli olduğu anlar ile, anneleriyle ve ailece yaşanan eşsiz anları seyrediyoruz.
Bebeklerin mutlu olması ve mutlu büyümesi sağlıklı gelişimin en önemli sırrı. Mutlu bebeklik dönemi geçiren bebekler, ileride de mutlu ve başarılı bireyler olmanın ilk adımını atmış olacaklar. “Mutlu Bebekler Mutlu Yarınlar!” mottosuyla anne ve bebeklerin her zaman, her anlamda yanında olan Molfix bebeklerin sağlıklı gelişimleri ve gelecekte mutlu bireyler olmaları için bebeklerin altını kuru tutar, özgürce hareket etmelerini sağlar ve ciltlerini korur.
Bebeklerin en keyifli olduğu anlarda, aileleriyle geçirdikleri keyifli paylaşımlarda gördüğümüz reklam filminde de “ mutlu anlar yaşayan bebeklerin, mutlu yarınları olur” mesajı veriliyor.
Reklam filmini izleyebilir ve https://www.facebook.com/molfix adresini ziyaret edebilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
18 Mart 2015 Çarşamba
Tüp Babayım Online Satış Siteleri
Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" adlı kitabımı satın alabileceğiniz internet adresleri;
http://www.idefix.com/kitap/tup-babayim-tugkan-tepiltepe/tanim.asp?sid=SXIK8NNRIB5BRLRHVNP1
http://www.dr.com.tr/kitap/tup-babayim/tugkan-tepiltepe/edebiyat/turk-gunluk-ani/urunno=0000000632078
http://www.kitapyurdu.com/kitap/tup-babayim-amp-bir-babanin-gozunden-tup-bebek-yolculugu/360337.html
http://www.arkadas.com.tr/kitap/tup-babayim/9786056389900
http://www.inkilap.com/tugkan-tepiltepe/tup-babayim.htm
http://www.eren.com.tr/kitap/tup-babayim-bir-babanin-gozunden-tup-bebek-yolculugu-p12848596.html
http://www.okuoku.com/kitap/tup-babayim-bir-babanin-gozunden-tup-bebek-yolculugu-tugkan-tepiltepe-264649.html
http://www.kitapsahaf.net/kitap/tup-babayim-p600953.html
http://www.tikla24.de/kitap/tugkan-tepiltepe/tup-babayim/
http://www.kitapambari.com/UrunDetay/tup-babayim-tugkan-tepiltepe
http://www.bkmkitap.com/tup-babayim-bir-babanin-gozunden-tup-bebek-yolculugu-tugkan-tepiltepe-p395444.html
http://urun.gittigidiyor.com/kitap-dergi/tup-babayim-150192062
http://www.yemkitabevi.com/kitap/tup-babayim-444796
http://www.sozcukitabevi.com/tup-babayim
http://www.evrenselkitap.com/detay.asp?u=191136
http://www.kitapstore.com/Magaza/Urun/358359/Kitap/Magistra-Yayinlari/Tugkan-Tepiltepe/Tup-Babayim-amp-Bir-Babanin-Gozunden-Tup-Bebek-Yolculugu/
http://www.kitapvitrini.com/magistra-yayinlari/tugkan-tepiltepe/tup-babayim-9786056389900.htm
16 Mart 2015 Pazartesi
bebekveben.com Röportajım
Sevgili arkadaşım Tanla'nın sahibi olduğu bebekveben.com sitesinde yayımlanan röportajımı sizlerle paylaşmak istedim... Çok keyifli ve güzel oldu.. Çok teşekkür ederim Tanla :)
Tüp Babanın Hikayesi Kitap Oluyor
“Aşkım kiminle konuşuyorsun? Ne konuşuyorsun? Cevap versene! Ne oldu?” diyerek kapıyı yumruklamaya başladım. Çatlayacaktım artık heyecandan. O birkaç saniye geçmek bilmedi. Birden kapıyı açıp dışarı çıktı.
Başında ışıktan bir taç vardı sanki. Sanki boyu uzamıştı, ululaşmıştı karım. Çok güzel gülümsüyordu. Bana baktı, baktı, baktı ve neredeyse fısıldayan bir sesle “Anne oluyorum!” dedi!
Ben o anda ne olduğumu ne yaptığımı hatırlamıyorum. Ne zaman sonra Nursen’e sımsıkı sarıldım ve “Seni çok seviyorum aşkım!” diyerek öpmeye başladım. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum ama yine de birkaç damla akmasına engel olamadım. Tarifi imkânsız bir mutluluktu benim için. Nursen için de öyle tabi ki. Annem, teyzem hep beraber birbirimize sarıldık. Ben havalarda uçuyordum. Baba oluyorum yahu, baba! Şahane bir duygu bu!
Tüp Babayım “Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu”
25 Şubat 1972 Ankara doğumluyum. Tüm eğitim hayatımı Ankara’da tamamladım. Aslen iktisat bölümü mezunu olmama rağmen çalışma hayatım hep “bilgisayar” üzerine oldu. Son 15 senedir bir üniversitede akademik uzman olarak çalışıyorum. 38 yaşıma kadar hayatımı bekâr devam ettirdim, hatta 35 yaşımdan itibaren müzmin bekârlığa terfi ettim. Artık ben ve ailem evlenmemden umudu kesmişken birden herşey değişti. Nursen ile tanıştım ve 8 ay içinde evlendim. Çok mutlu, sevgi ve aşk dolu bir evliliğimiz oldu ve hâlâ öyle sürüyor. 2011 yılının Ekim ayında ise kızımız Lâl dünyaya geldi. Lâl tüp bebek yöntemi ile dünyaya geldi ve hikâyem de işte bu süreci anlatıyor.
Kızım Lâl tüp bebek yöntemi ile dünyaya geldi. Tedavinin başından itibaren çok zorlu ve enteresan günler yaşadık. Eğlenceli anlar, sıkıntılar ve bu sıkıntıları aşmak için kendimizce geliştirdiğimiz çözümler gibi… Lâl doğduktan sonra geçirdiğimiz günleri hep konuşuyorduk ve gülüyorduk. Derken eşim Nursen ve çok yakın arkadaşı bana bunları yazmam için fikir verdi. Benimde kafama yattı ve bilgisayarımda bir sayfa açıp tedavinin en başından hatta Nursen’le tanışmamızdan itibaren, yani ilk kıvılcımdan itibaren, yazmaya başladım. Baktım gayet güzel yazmaya devam ediyorum ve bana bile ilgi çekici geliyor hikâyem. O zaman bunu bir blog açıp orada yayınlayayım diye düşündüm. Şu anda yayında olan Baba olacağım, oluyorum, oldum isminde blogumu açtım. Her gün 2-3 paragraflık bir yazı yayınlamaya başladım. Blogum kısa sürede büyük bir ilgi çekmeye başladı. Amacım kendi yaşanmışlarımı anlatarak insanlara naçizane fikir verebilmek ve yardımcı olabilmekti. Bloguma telefonum ve e-posta adresimi de yazdım ki okuyanlar bana direkt ulaşabilsinler. Gerçekten birçok kişi gerek telefonla arayarak, gerekse e-posta yoluyla benimle konuştu ve bende elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım. Blog yazmak beni gerçekten çok mutlu ediyor.
Evet, aile ve çocukları üzerine blog yazan fazla erkek yok. Çünkü bir çok erkek böyle konuları açığa vurmak, özelini paylaşmak istemez. Türk erkeği tabii o yüzden Hele ki tüp bebek süreci, hamilelik dönemi erkekler için gerçekten çok özel bir dönem. Fakat artık bunları aşmak lazım bence. Yaşanmışlıkları paylaşmak, anıları anlatmak hem aile için hem de okuyucular için çok yardım edici ve faydalı kaynaklar olabiliyor. Her babaya anılarını, yaşadıklarını yazmayı ve özellikle bir blog açarak yazmalarını tavisye ediyorum. En güzeli ileride çocuklarına bir hatıra bırakmış olacaklar.
Önce her çift gibi doğal yollardan denedik tabii. Ama bir süre sonunda olmadığını görünce bu yola başvurduk. Sağlık problemi yoktu ama yapılan testlerde artık hem eşimin hem benim yaşlarımız 38 olduğundan, ne zaman hamilelik olacağının belli olmadığını söyledi doktorlar. Hani kahve falı gibi, 3 gün de olur, 3 ay da olur dediler. Bir tabii o yaştan sonra kadın için artık ne zaman ne olacağı belli olmaz. Doktorumuz “Madem bir bebek istiyorsunuz hiç riske atmayın. Hadi gelin tüp bebek yapalım size…” dediler. Biz de kısa bir düşünme evresinden sonra “E hadi bakalım, olur.” dedik. Maddi olarak tabii ki külfetli. Hele ki devlet memuruysan. Ama böyle bir durumda gözün o kısmını görmüyor. Hangi aşamalardan geçeceğimzi de detaylı olarak anlatıldı. Fakat o anlatılanları pek de önemseyerek dinlemedik. Çünkü karar verdik, bu tedaviye ve yaptıracaktık. Ne olursa olsun…
Açıkcası kafımıza takılan bir konu yoktu. Sadece bir kere deneyelim oldu oldu, olmadı hayatımız böyle devam eder diye düşünüyorduk. Zaman içinde gördük ki tedavi ikimizi de zorluyor. Özellikle kadın açısından daha zor. Ama hep kararlı ve olumlu yönden baktık ve bu zorlukları biraz da eğlenceli hâle getirerek atlattık.
En güzel yanı doktorumuz ve ekibinin bize olan desteği ve olumlu, sıcak yaklaşımıydı. Bizi çok güzel yönlendirdiler ve moral verdiler. Tüm sürecin yolunda olumlu şekilde devam etmesi ise ayrı bir güzellikti.
Ancak zor yanları ise Nursen’in aldığı ilaçlar, iğneler yüzünden doğal olarak yaşadığı depresyonlar, hormonal değişikler sonucu ortaya çıkan sıkıntılardı. Benim içinse uyguladığım perhizler, sperm kalitesini yükseltmek için uyguladığım çalışmalardı. Ama dediğim gibi esas ve en zor kısmını Nursen yaşadı. Bunun yanı sıra benim için büyük zorluk ise Nursen’in yaşadıkları karşısında zorlanmam, onun moralini yüksek tutmaya çalışmam, o doğal değişikliklerini ve ataklarını alttan alarak, anlayış göstererek göğüslemem oldu. Ama ne olursa olsun her anı keyifli ve güzel geçti.
Öncelikle karar vermeden önce çok iyi düşünmeleri ve kendilerini hazır hissetmeleri çok önemli.
Karar verdikten sonra ise çok iyi bir tüp bebek merkezi ve doktorla bu işe girmeleri. Gerçekten konusunda uzman olmayan ve sadece maddi çıkarlar için, hastayı sadece bir müşteri olarak gören çok tüp bebek merkezi ve doktor olduğunu sıklıkla duydum.
En önemlisi ise bu işe başlanmasıyla birlikte psikolojilerinin çok iyi olması, morallerini hep yüksek tutmaları gerekiyor. Her aşamasına olumlu bakmak, moralli olmak, kendilerini sıkmamaları çok ama çok önemli.
Aslında kitap yazmak gibi bir düşüncem yoktu. Zaman geçtikçe blogumda yazdığım tüp bebek tedavisinin hikâyesi bitti. Hazır her şey böyle güzel gidiyorken hamilelik sürecini de yazmaya karar verdim ve devam ettim. Çünkü hamilelik sürecinde de eşimle birlikte çok güzel, değişik ve eğlenceli tabii ki aynı zamanda doğal olarak sıkıntılı günler yaşamıştık. Tüm süreci bir baba ve erkek gözünden bakarak yazıyordum. Bloguma yazmaya devam ederken okuyan yakınlarımdan ve okuyuculardan bu hikâyenin kitap olması lazım diye teşvikler geliyordu. Önceleri kitabın bana çok olduğunu düşündüm ancak zaman geçtikçe de mantıklı gelmeye başladı ve kitap üzerine yoğunlaşmaya başladım. Tam bu sıralarda liseden bir sınıf arkadaşım aradı ve “Senin blogunu kitap yapmak istiyorum. Ne dersin?” dedi. Bende ne diyeceğim? Tabii ki olur dedim ve çalışmalara başladık. Uzun ve özenli çalışmalar sonucunda hikâyem kitap oldu.
Ama yazmamdaki en önemli amacım ileride kızıma bir hatıra bırakmak. Büyüdüğünde okuyunca ne hissedecek çok merak ediyorum.
Aslında bloğumun kitaba dönüşmesi çevremin verdiği fikir ve destekle oldu. Gerek okuyucularım gerekse çevremdeki diğer insanlar bu hikâyenin kitap olması gerektiğini söylüyorlardu. Blogda zaten yazılarım devam ediyordu. Bir anda kitap yapmaya karar verdim ve hikâyemi blogda keserek kitaba yönelik yazmaya başladım. Blogda artık sadece makalelerimi yayınlıyordum ki hâlâ da öyle. Hikaye bittikten sonra 4 kez baştan ele alıp kitap için kendimce hazır hâle getirdim. Daha sonra ise editörüm tekrar elden geçirdi kitap oluştu. Blogu yazmaya başladığım tarihten itibaren ele alırsak 3,5 sene sürdü. Ama kitap aşamasına karar verdikten sonra yaklaşık 2 seneyi buldu son haline gelmesi. Yavaş yavaş ama çok ince eleyip, sık dokunarak oluştu kitabım. Özellikle kitabıma çok sevdiğim ve saydığım Prof. Dr. Üstün Dökmen’in beni kırmayarak önsöz yazması ayrı bir moral oldu benim için. Hele ki “Dünya’da bir ilk” tespiti çok önemli. Ben bu kitabın Türkiye’de bir olduğunu biliyordum ancak Üstün hocamın bu tespiti çok daha önemli bir açı kazandırdı kitabıma.
Çok güzel tepkiler aldım. Okuyanlar tüp bebek konusunda kendilerine cesaret geldiğini, daha rahat olduklarını söylediler. Anne adayları özellikle eşlerini okuttuklarını söylediler. Daha çok erkeklere yönelik yazdığım için erkeklerden de çok güzel tepkiler geldi. Bir iki erkek okuyucum eşlerinden “Bak ne kocalar var. Sen niye böyle değilsin? Niye bunları yapmadın?” diye fırça bile yemişler. Ama sanırım bir çok kişiye naçizane faydam oldu.
Bildiğiniz gibi özellikle ülkemizde tüp bebek konusu bir tabu halinde. Hem erkek hem kadın açısından saklanması gereken, utanılacak bir konu gibi görülüyor. Ben bunun böyle olmadığını özellikle belirtmeye çalıştım. Özellikle erkek açısından çok daha fazla gizleniyor ve utanılıyor tüp bebek tedavisi. Aslında gayet doğal bir durum. Sonuçta tıbbi bir olay ve her insanın yaşayabileceği bir süreç. İşte tüm bunları açıklığa kavuşturarak bu tabuyu yıkmaya çalıştım ve sanırım başarılı da oldum.
Sonuçta bir bebek sahibi olmak kadın veya erkeğin tek başına karar verdiği bir olay değil. Tabii ki tek başına değişik yöntemlerle çocuk sahibi olan kadınlar var ama özellikle evli çiftlerde ortak karar veriliyor ve bu sürece giriliyor. Ben de kendimi eşimden ayırmayarak aynı heyecanla yaşadım tüm süreci. Amerikalıların bir lafı vardır; “Biz hamileyiz” derler. Çok doğru bir tespit. Eğer eşimle birlikteliğimizin bir meyvesi olacaksa ben de bunu en az eşim kadar yaşamalıyım ve her anında, her noktasında yanında olmalıyım. Bir erkeğin yapabileceği ne varsa elimden geldiğince yapmaya çalıştım.
Özellikle Türk insanı bilimsel gerçeklerin yanı sıra yaşanmışlıklardan kendine pay çıkartır ve destek alır. Ben kitabımda tamamen kendi yaşadıklarımı anlattığım için tüp bebek tedavisi düşünen veya tedavi sürecinde olan kişiler hatta normal yollardan hamilelik yaşayan çiftler bile okuduklarında kendilerini görecek ve kendilerine belki bir çıkış yolu, çözüm önerisi bulabilecekler. Aslında bu kitapta kendimin ve eşimin hikâyesinin yanı sıra insanlarımızın da yaşadıkları veya yaşaması gerekenleri sunmaya çalıştım.
Daha blog halindeyken hikâyem bir çok insana moral verdi, fikir verdi, destek oldu, tüp bebek konusunda cesaretlendirdi. Kitabım ile daha çok kişiye ulaşabileceğim ve naçizane daha çok kişiye faydam olabilecek. Bu da beni çok mutlu ediyor.
Ve bu kitabı yazmaya beni teşvik eden başta karım Nursen’e ve çevremdeki herkese çok teşekkür ederim. Ama özellikle katabımı yazmaya sebep olan çiy damlam Lâl’e çok teşekkür ederim…
Anketimize katılın, Muhteşem hediyelerden birini kazanma şansı yakalayın!
Siz de 3 farklı Allegra Çocuk anketimize katılarak, bebek ürünlerinden birini ya da 100 TL’lik Joker hediye çekini kazanma şansı yakalayın.
Çocuk Oto Koltuğu Anketi
Aşağıdaki linkte yer alan anketimizi tamamlayan katılımcılar arasından çekilişle belirlenecek 1 kişi en son model çocuk oto koltuğu ve 10 kişi 100 TL değerinde Joker hediye çeki kazanacak.
Ankete Katılmak için; http://www.allegra-insight.co.uk/cs/8FI/blog
Bebek Aksesuar Ürünleri
Aşağıdaki linkte yer alan anketimizi tamamlayan katılımcılar arasından çekilişle belirlenecek 2 kişi güvenlik kapısı, 5 kişi beslenme aksesuar seti ve 5 kişi 100TL değerinde Joker hediye çeki kazanacak.
Ankete Katılmak için; http://www.allegra-insight.co.uk/cs/8Gu/blog
Bebek Arabası Anketi
Aşağıdaki linkte yer alan anketimizi tamamlayan katılımcılar arasından çekilişle belirlenecek 1 kişi en son model bebek arabası ve 15 kişi 100 TL değerinde Joker hediye çeki kazanacak.
Ankete Katılmak için; http://www.allegra-insight.co.uk/cs/8Dg/blog
Hadi hemen katılın, birbirinden değerli hediyeleri kazanan siz olun!
Bir boomads advertorial içeriğidir.
20 Şubat 2015 Cuma
Pegasus'tan Müthiş Doğum Günü Sürprizi
Düşününce biz annelerin hayatta en çok heyecanlandığı ve hiçbir zaman da unutmayacağı (unutmak da istemeyeceği) an, bebeklerimizin doğum anıdır! Doğumda bebeğimin ilk defa ağlarken çıkardığı ses hâlâ kulaklarımda. :)
Doğumdan sonra yüzlerine her baktığımızda bu heyecanın onlarla birlikte hızla büyüdüğünü de hissederiz. Bu yüzdendir ki bebeklerimizin doğum günleri hem onlar hem de bizim için çok önemli! :)
Pegasus bu heyecanımızı görüp yaşadığımız bu mutluluğu daha da artırarak çocuklarımızın doğum günlerini uçaklarında kutlamaya başladı! Hem çocukları hem de bizi çok mutlu ediyor!
Tüm anne babalar bu videoyu izlemeli. :) http://youtu.be/hKi6S_iZxLM
Bir boomads advertorial içeriğidir.
31 Ocak 2015 Cumartesi
KidZania İstanbul’da!
İstanbul Akasya Acıbadem’de çocuklar için harika vakit geçirebilecekleri bir aktivite alanı mevcut: KidZania. KidZania’yı en kolay şekliyle çocuklar için kurulmuş, onların boyutlarına göre detaylandırılmış bir çocuk ülkesi olarak tanımlayabiliriz. Tek farkı büyüklerin yerine meslek gruplarındaki çalışanların hepsinin çocuk olması ve çocukların dilediği mesleği seçme ve deneyimleme şansını elde etmesi. Meslek deneyimleme çocukların empati yeteneklerinin gelişmesi açısından da çok faydalı çünkü bu sayede keyif aldıkları bir oyunun içindeyken kendilerini daha iyi tanıma şansına da erişebiliyorlar. Aynı zamanda para kazanıp harcamayı öğreniyorlar ki bu da başka bir empati yeteneği geliştirmelerine olanak sağlıyor.
Oyunlar olmasaydı hayat bu kadar renkli olur muydu?
KidZania’da aktivitelere dahil olmak için belirlenen yaş aralığı 4 – 14. Bu yaş aralığındaki çocuğunuzla beraber geldiğinizde isterseniz çocuğunuzu size ayrılan camlı bölgede izleyebilir, isterseniz ebeveynlere ait alanlarda zaman geçirebilirsiniz. Onlar da bu süre dahilinde hemen hepsi üniversite öğrencisi olan ve burada çalışmak için belli bir eğitim sürecinden geçmiş Zupervisor isimli görevlilerle birlikte olacaklar. Zupervisorlar çocukları yönlendirme ve rehberlik etme açısından çok önemli bir görev üstleniyorlar. Ebeveynlerin ya da sadece çocukların olduğu bir aktivite alanının rahat ve huzurlu olması için sürecin düzenli ve sorunsuz işlemesi açısından çok önemli.
Eğlenceli Doğum Günü Partisi Önerisi
Doğum Günü Kutlamaları İçin vazgeçilmez yerlerinden olan Party House, Disco Lounge/Globe, Games Room, Stadium gibi KidZania’nın farklı eğlence anlayışlarına göre dizayn edilmiş alternatif alanlarında çocuğunuza müthiş bir parti verebilirsiniz.
National Store ürünlerine Mutlaka Göz Atın!
KidZania’ya gidip de sevimli karakterin de ürünlerinin bulunduğu National Store’a uğramamak olmaz. Ben daha çok kırtasiye ürünleri için alışveriş yapıyorum ancak siz ihtiyacınıza göre tekstil ürünleri de alabilirsiniz. Üstelik Şubat sonuna kadar seçili ürünlerde %50 indirim fırsatıyla çocuğunuzu bütçenize zarar vermeden sevindirebilirsiniz.
İÇERİK: http://www.nilsmum.com/
Bir boomads advertorial içeriğidir.
21 Ocak 2015 Çarşamba
Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu"
15 Ocak 2015 Perşembe
TÜP BABAYIM "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu..."
Bu kitapta bir baba Dünya’da ilk defa nasıl tüp bebek babası olduğunu, samimi bir üslupla ayrıntılı olarak anlatıyor. Kitap her şeyden önce tüp bebeği denemek isteyenlere, birinci ağızdan bilgi verir, rehberlik yapar niteliktedir. Tepiltepe’nin bu uzun soluklu gözleminin psikolojinin çeşitli alanlarında, örneğin iletişim psikolojisinde araştırmacılara kaynak da olabileceği görüşündeyim.
Prof. Dr. Üstün DÖKMEN
1 Ocak 2015 Perşembe
Vestel İngiliz hastaya derman oldu!
Bugün sizlerle İngiltere’de yaşayan 9 yaşındaki Daisy Ames’in hem umutlandıran hem de gurur veren iyileşme hikayesini paylaşmak istiyorum.
Vestel’in hem Türkiye’de satışa sunduğu hem de dünyaya ihraç ettiği Pyrojet teknolojili çamaşır makinesi Londra’da ağrılı egzama hastası 9 yaşındaki Daisy Ames’e derman olmuş.
7 alerjen ve 4 bakteriye karşı etkili dünyadaki tek makine olan Pyrojet’in anti-alerjen programı kıyafetlerde etkili hijyen sağlayıp, egzama döngüsünü kırmayı başararak, küçük kızı iyileştirmiş.
Dört çocuk annesi Laura Ames, Allergy UK tarafından kendilerine bağışlanan çamaşır makinesinin hayatlarını değiştirdiğini, küçük kızı Daisy Ames’in doğuştan beri ciddi boyutta egzama hastası olduğunu, pek çok cilt tedavi yöntemi denediklerini ama Daisy’nin kabarmış ve iltihaplı yaralarını bir türlü yatıştıramadıklarını söylemiş.
21 milyon alerjik hastaya yardım için kurulan Allergy UK’in aileye bağışladığı Pyrojet teknolojisine sahip Vestel Çamaşır Makinesi ile ise küçük kızın yaraları birkaç ay içinde iyileşmiş. Artık Daisy’nin bütün kıyafetleri, nevresimleri yeni makine ile yıkanıyormuş.
Konu ile ilgili Vestel Ticaret A.Ş. Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Ergün Güler’de bu sevinçli haber üzerine, öncelikle bir baba olarak küçük bir kız çocuğunun acı veren hastalığının iyileşmesine katkı da bulundukları için çok mutlu olduğunu aynı zamanda da Vestel ailesi olarak bu önemli başarıya imza attıkları için çok büyük gurur duyduğunu söylemiş.
Bu güzel haberden sonra sizler için bu rekortmen çamaşır makinesinin özelliklerini araştırdım.
Anti-alerjen programı sayesinde hem çocuklu aileler hem de bu tarz rahatsızlığı olan kişiler için tam bir ilaçken aynı zamanda enerji tasarrufu sayesinde de aile bütçesine de katkısı büyükmüş.
Yeri gelmişken Vestel Rekortmen Çamaşır Makinesi’nin diğer özelliklerinden de bahsetmek gerekirse:
Vestel’in Pyrojet teknolojili rekortmen çamaşır makinesi, A+++ enerji sınıfındaki 8 kg kapasiteli ürünlerden yüzde 70 daha az enerji tüketiyor. Enerji verimliliği ile Alman Elektrik, Elektronik ve Bilişim Teknolojileri Kurumu VDE’den onay alan Vestel Pyrojet teknolojili çamaşır makinesi, su ve elektrik tüketiminde sağladığı rekor tasarrufla öne çıkıyor. Pyrojet teknolojisi, çamaşır makinesinin yıkama esnasında aldığı suyu kısa sürede arzu edilen sıcaklığa ulaştırıp duşlama yöntemi ile doğrudan çamaşırlarla buluşturarak su ve elektrik tüketiminde gözle görülür düşüş sağlıyor.
Ayrıca, 12 dakikada yıkama yapabilen Süper Hızlı Yıkama Programı’na sahip Pyrojet teknolojili Vestel çamaşır makinesi, kirlilik seviye seçimi ve 22 farklı lekeye uygun yıkama opsiyonu da sunuyor.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
21 Kasım 2014 Cuma
Çocuk Hakları Evrensel Beyannamesi
Çocuklarımız, bizim hayatımız ve geleceğimiz.. Bugünümüz onlarla var ve geleceğimiz onlarla var olacak..
UNICEF Kaynaklarından Çocuk Hakları Sözleşmesinden Kısaltılarak Alınan ve Çocukların Diliyle İfade Edilen Özeti...
Madde 1: Ben çocuğum. On sekiz yaşına kadar bir çocuk olarak vazgeçilmez haklara sahibim.
Madde 2: Bu sözleşmedeki haklar bütün çocuklar içindir; beyaz çocuk, kara çocuk, kız çocuk, erkek çocuk fark etmez. Doğduğumuz yer, konuştuğumuz dil de fark etmez. Büyüklerimizin inançlarının, görüşlerinin farklı olması yüzünden çocuklara ayrım yapılmaz. Bu haklara sahip olmak için çocuk olmak yeterlidir.
Madde 3: Büyükler, çocuklarla ilgili bütün yasalarda, bütün girişimlerde önce çocukların yararlarını düşünürler. Büyüklerimiz bu ödevlerini yapamıyorsa devlet çocuklara bakar ve korur.
Madde 4: Haklarımızın uygulanması için gereken her türlü çaba gösterilir. Haklarımdan yararlanmam bütün devletlerin güvencesi altındadır.
Madde 5: Bizi büyüten, yol gösteren büyüklere bizi daha iyi yetiştirsinler diye yardım edilir.
Madde 6: Çocukların yaşamını korumak herkesin ilk görevidir.Yaşamak her çocuğun en temel hakkıdır.
Madde 7: Her çocuğa doğduğunda bir isim konur. Devlet bu ismi kaydeder. Çocuğa kimlik verir. Artık çocuk o devletin vatandaşı olur.
Madde 8: Konan ismim, kazandığım vatandaşlık hakkım ve aile bağlarım korunur. Bunları değiştirmek için baskı uygulanmaz. Bunlar benden alınırsa bütün devletler ona karşı çıkar.
Madde 9: Çocuğu ailesinden kimse koparıp alamaz. Ama bazen de anne baba çocuğa bakamaz durumda olabilir. Çocuk bu durumdan zarar görebilir. Çocuk zarar görmesin diye çocuğa başka bir bakım sağlanır.Bu bakım sırasında çocuk anne babasıyla düzenli görüşebilir.
Madde 10: Ayrı ülkelerde yaşayan anne baba ve çocukların birlikte yaşamaları için her türlü kolaylık gösterilir.
Madde 11: Çocuklar anne babalarının birlikte izni ve haberi olmadan başka ülkelere götürülmezler, oralarda bırakılmazlar. Bunu yapanlara karşı mücadele edilir.
Madde 12: Beni ilgilendiren konularda benim de görüşlerim alınır. Büyükler beni dinlerler. Düşüncemi öğrenmeye özen gösterirler. Çok küçüksem bir büyük de benim adıma konuşabilir.
Madde 13: İsteklerimi ve düşüncelerimi seçtiğim bir yolla açıklayabilirim, resmini çizebilirim ya da yazabilirim. Ama bazı konularda başka kişiler ve toplum zarar görecekse o konudaki kurallara da uymam gerekir.
Madde 14: Biz çocukların düşüncelerini geliştirmeleri ve istedikleri dini seçmeleri hakkına saygı gösterilir. Bu konuda bizi yetiştirmekle yükümlü olan büyüklerimizin de bize yol gösterme hakları ve görevleri vardır. Onlara da saygı gösterilir.
Madde 15: Arkadaşlarımla barış içinde toplanabilirim. Dernekler kurabilirim. Kurulu derneklere üye olabilirim.
Madde 16: Çocuklar onurlu ve saygın birer insandır. Hiç kimse onların onurlarını kıramaz, onları küçük düşüremez, yaşadığı konut ve kurumdaki özel yaşantısına karışamaz. Bu haklarımız yasalarla korunur.
Madde 17: Kitle iletişim araçları önemlidir, her türlü iletişim aracını kullanarak kendim için bilgi alabilirim.
Madde 18: Yetiştirilmemizden en başta anne babamız ya da onların görevini üstlenmiş büyüklerimiz sorumludur. Onların bu görevlerini en iyi biçimde yapabilmeleri için her türlü kolaylık sağlanır, gerekiyorsa yardım edilir.
Madde 19: Yetişmemizden sorumlu olanlar bu haklarını çocuklara zarar verecek şekilde kullanmazlar. Çocukların bu tür zararlara uğramaması için her türlü önlemi almak devletin görevidir.
Madde 20: Çocuklar ailelerinden yoksun kalabilirler. Bazı aile ortamları ise çocuklar için yararlı olmayabilir. İşte o zaman çocukların devletten özel koruma ve yardım alma hakları vardır. Devlet bu görevini çocuk için uygun aile bularak ya da onlara bakacak kuruluşlara yerleştirerek yapar.
Madde 21: Anne babasıyla olamayacak çocukların aile yoksunluğu çekmemesi için onlara iyi aileler bulunur. Bunun için çok dikkatli bir araştırma yapılır.
Madde 22: Çocuklar başka ülkeye gitmek zorunda kalırlarsa o ülke de çocukları korur. Birbirinden ayrı kalan anne ve baba birleştirilmeye çalışılır.
Madde 23: Özürlü çocuklar özel olarak korunurlar. Kendilerine yeten saygın birer insan olmaları sağlanır. Devlet onların bakımları, eğitimleri ve iş sahibi olmaları için gerekli kurumları oluşturur. Ailelerine her türlü yardımı yapar.
Madde 24: Sağlığım ve hastalıklardan korunmam, devletin ve toplumun güvencesi altındadır. Bunun için beslenmeme, aşılarımın yapılmasına, çevrenin temizliğine dikkat edilir. Hastalanırsam tedavi edilirim.
Madde 25: Kreşler, çocuk yuvaları, yurtlar, okullar, çocuk hastaneleri çocukların haklarına uygun olarak, çocuklara daha iyi bakmak için yeniden düzenlenirler.
Madde 26: Bütün çocukların sağlıkları, eğitim hakları, beslenme ve bakımları güvence altına alınır.
Madde 27: Bana bakmakla yükümlü olanlara bana daha iyi bir yaşam sağlamaları için gerekirse giyim, barınma ve beslenme konularında yardım edilir, destek olunur.
Madde 28: Eğitimimi eksiksiz yapabilmem için desteklenir ve korunurum. İlköğretim herkes için parasızdır, kız olsun erkek olsun her çocuk için zorunludur.
Madde 29: Devlet, benim tüm insanlar arasında dostluk ruhuyla, özgür bir toplumda, sorumluluk üstlenecek şekilde yaşamamı sağlar.
Madde 30: Azınlık grubun çocuklarına da herhangi bir ayrım yapılmaz, devlet azınlık gruplardan gelen çocukların haklarını da korur.
Madde 31: Boş zamanlarımı değerlendirmem, oynamam, eğlenmem için çocuk bahçeleri, çocuk kulüpleri, kitaplıklar, spor okulları açılır. Her çocuk böyle faaliyetlere özendirilir. Bunlardan yararlanmak hepimizin hakkıdır.
Madde 32: Ben çocuğum. Büyükler gibi bir işte çalışamam. Ben okula gider ve oynarım. Eğer çalışmak zorunda kalırsam yapacağım iş eğitimime engel olmamalı, sağlığımı bozmamalı, bende zararlı alışkanlıklar yaratmamalıdır.
Madde 33: Çocuklar zararlı maddelere karşı korunurlar. Bunları üretenler ve çocuklara verenlere cezalandırılırlar.
Madde 34: Bedenim bana aittir. Beni bedensel ve ruhsal yönden örseleyecek hiçbir yaklaşıma izin verilmez.
Madde 35: Çocukları kaçırıp kötü kişilere satan, onları uygunsuz şekilde çalıştırmak isteyenlerle tüm devletler mücadele ederler. Çocukları korurlar.
Madde 36: Büyükler kendi çıkarları için çocukları kullanamazlar.
Madde 37: Hiçbir çocuk insanlık dışı yöntemlerle ya da aşağılanarak cezalandırılamaz. Çocuklar suç işlemişse uygulanacak cezalar yaşına uygun gelişmelerini engellemeyecek şekilde ve eğitsel olmalıdır.
Madde 38: İnsanların birbirlerini öldürmesi kötüdür. Savaş insanların birbirlerini öldürmesidir. Çocuklar savaştan korunmalıdır. On beş yaşından küçük hiçbir çocuk askere alınmaz.
Madde 39: Eğer çocuklar çeşitli nedenlerle zarar görmüşlerse bedensel ve ruhsal sağlıklarına yeniden kavuşmaları için tüm önlemler alınır. Yeniden topluma kazandırılırlar.
Madde 40: Çocuklar suçun ne olduğunu bilmezler. Bilerek ve isteyerek kimseye zarar vermezler. Suç işleyen çocukların yeniden topluma kazandırılması için özel yasalar çıkarılır, özel kuruluşlar oluşturulur.
Madde 41: Eğer bir ülkenin yasaları bu çocuk hakları sözleşmesine uygunsa değiştirilmez. Değilse değiştirilir.
Madde 42: Çocukların haklarına ilişkin tüm bu ilkeleri hem çocuklar hem de büyükler öğrenmeli ve öğretmelidir.
19 Kasım 2014 Çarşamba
ÇOCUĞUMA DOKUNMA - HER ANNE BABA MUTLAKA OKUMALI
1) Dudaklarından öpmeyin kuzularınızı,
2) Garson amca kızar şimdi , bak teyze kızacak şimdi diye herkes sana kızabilir bağırabilir imajı yaratmayın
3) Kalabalık araçlarda otur teyzenin kucağına, sıkış amcanın yanına diyerek yabancılar ile arasında bağı kuvvetlendirmeyin.
4) Akraba dahi olsa çocuğunuzu kimse ile tuvalete yollamayın.
5) Kendini öptürmek istemiyor ise "öpsün bir kere" demeyin ona kızmayın.
6) Utana sıkıla modern olacağım diye çocuğunuz ile banyo yapmaya çalışmayın. (dikkat bebeğiniz ile demiyorum)
7) Vücuduna o istemedikçe kimse dokunamaz bunu ona öğretin
8) Yol boş diye kırmızı ışıkta çocuğunuz yanında karşıdan karşıya geçmeyin
9) Yol boş diye üst geçit yerine trafiğin arasından karşıdan karşıya geçmeyin
10) Litre litre kola içip kola çok zararlı demeyin (inandırıcılığınız ölüyor)
11) Kitap , dergi, gazete okumuyor iseniz çocuğunuz okumuyor diye onu aşağılamayın.
Gökten inmiyor okuma alışkanlığı.
12) Sen yapamazsın değil, denemek ister misin deyin...
13) Anne- baba olun arkadaş değil...
14) Cıssssss demeyin, ona olabilecek zararı anlatın. Anlayacağı cümleler ile bilimsel gerçekler ile değil
15) Göz teması kurun
16) Bolca sarılın (unutmayın sizden ihtiyacı olan sevgiyi alan çocuk dışarıya daha az
yönelecektir.)
17) Aşağılamayın, yargılamayın, utandırmayın ve asla kıyaslamayın (unutmayın her çocuk özeldir. Tektir.)
18) Korkutarak değil açıklayarak öğretici olun.
19)Sorduğu kadarına yanıt verin destan yazmayın
20) Çocuğunuzu etiketlemeyin, olumlu-olumsuz etiketler baskı yaratır. Ona isim takmayın, el şakası yapmayın ...
11 Kasım 2014 Salı
DELİ YENGEÇ; KALİTELİ BİR ANKARA MEKÂNI
https://www.facebook.com/pages/Deli-Yenge%C3%A7/390668697694409?fref=ts
6 Kasım 2014 Perşembe
Aquafresh - Küçük ağızların uzmanı
Anne ya da baba olarak, çocuğunuzun hayat boyu daha sağlıklı ve daha temiz dişlere sahip olması için ihtiyacı olan doğru diş fırçalama ve yeme alışkanlıklarını
en iyi siz kazandırabilirsiniz.
Çocuğunuzun dişleri yüzde 50 daha incedir. Bu yüzden uzman korumamıza ihtiyaçları vardır. Çocuğunuzun yaşına uygun hazırlanmış Aquafresh Kids ile çocuklarınızın dişlerini rahatlıkla koruyabilirsiniz.
Daha fazla bilgi için lütfen Facebook sayfamızı ziyaret edin: https://www.facebook.com/aquafreshtr
Bir boomads advertorial içeriğidir.
17 Ekim 2014 Cuma
Çiy Damlam, 3 Yaşında Oldun Bile…
3. yaş günün kutlu olsun ve daha nice mutlu, sağlıklı, başarılı, huzurlu yaşların olsun Çiy Damlam...