Öne Çıkan Yayın

Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu"

Tüp Babayım  "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" 9 Şubat'ta çıkıyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Angel and Memorial tickers

23 Temmuz 2012 Pazartesi

Nursen ve Lâl doğal besleniyor


Nursen’in hamile haliyle denize ilk girdiğinde Lâl’in de çok hoşuna gitmiş olacak ki hemen hareket etti. Daha doğrusu hareket etmiş demem daha doğru olur, ben hissedemedim tabii ki. Denizin serinliği, suyun içinde hafiflemesi çok hoşuna gitmişti herhalde. Sonraki denize girişlerimizde de her zaman olmasa bile genelde Lâl hareket ediyordu. Özellikle Nursen yüzerken hareketleri artıyordu. Belki de Lâl Hanım’ı rahatsız ediyordu Nursen yüzerken yaptığı hareketlerle. Lâl doğduğunda suyu ve yüzmeyi, denizi sevecek diye düşünüyorduk.

Nursen, sırt üstü denizin üzerinde yattığında büyüyen karnı suyun üstünde küçük bir adacık gibi görünüyordu. Çok hoş ve eğlenilecek bir görüntü oluyordu. Böylece hem deniz suyu hem de güneş ışınlarının verdiği vitaminden yararlanıyordu Lâl.

Güzelçamlı’ya gelirken en büyük hayalimiz temiz hava, bol gıda ve doğal beslenmeydi. Çünkü burada her şey doğal. Pazartesi günleri köyün pazarı var. Köylüler bahçelerinde, tarlalarında yetiştirdikleri sebzeleri, meyveleri getirip satıyorlar. Büyük şehirde organik diyerek fahiş fiyatlarla satılan sebzeler ve meyveler bu pazarda çok komik fiyatlarla satılıyor. Mesela Güzelçamlı pazarında bahçede en doğal şekilde yetiştirilen domates  Ankara’da nasıl üretildiği belli olmayan domatesin fiyatının üçte biri fiyatına satılıyor. Onlardan alış veriş yapıyorduk, hem doğal hem ucuz. Böyle doğal olarak beslenmek özellikle Nursen için çok iyi oluyordu. Tabii ki dolaylı olarak Lâl için.

Birde bizim senelerdir sütümüzü getiren Mehmet Abimiz var. Kendi inekleri var, bahçesi var, arıları var. Geldiğimizde hemen bulduk Mehmet Abi’yi. Nursen’in durumunu söyledik ve bize bahçesinde ne yetiştiyse taze taze getirmesini istedik. Sağ olsun hemen her sabah artık o gün ne varsa getiriyordu. Domates, taze fasülye, biber, salatalık. En doğalından, en güzelinden. Nursen bunlarla beslendi bir ay boyunca. Kesinlikle çok çok faydasını da gördü. Lâl’in gelişimi içinde çok iyi oldu bu beslenme. Ankara’da olsak nerede ve nasıl yetiştiği belli olmayan sebzeleri, meyveleri yiyecektik. Gerçi sonuçta tatil bitecek gene Ankara’ya dönüp o yaşama devam edecektik ama hiç değilse bir ay boyunca bu şekilde beslenecekti Nursen ve Lâl. 

19 Temmuz 2012 Perşembe

Yüzen hamile


Nursen çabuk yoruluyordu, hele ki uçakla bile olsa yol yorgunluğu üzerine binince o gün daha da halsizdi. Ama O’da tatilin ve beraber geçireceğimiz günlerin heyecanı ile o yorgunluğunu çok fazla hissetmiyordu. Geldiğimiz gün öğleden sonra biraz uzanıp dinlendi ve enerjisini toplayıp akşam için kendini hazırladı. Akşam kendimizi direkt deniz kenarından senelerdir gittiğimiz bir kafe – restoran tarzı bir yerde yemeğe attık. Tabii ki senelerdir ben gidiyorum. Nursen için daha ikinci sene Güzelçamlı’da. Hemen havanın güzelliğini ve denizin kokusunu yaşamak istiyorduk.

Güzel bir akşam yemeği ile yorgunluğumuzu atıp rahat bir gece geçirdik. Nursen’de çok rahat saatler geçiriyordu. Yorulduğunu hissettiğinde hemen dinlenmeye çekiliyordu ve enerji topluyordu. Bu aralarda Lâl’in hareketleri de artmaya başladı. Tatili O da sevdi her halde.

Nursen durup dururken “Aaayyhhh hareket etti” diye zıplıyordu. Sakin sakin otururken birden içeriden hissettiği bir kıpırdanma Nursen’i de çok heyecanlandırıyordu. Daha bu kadarına alışık olmadığı için kendiside şaşırıyordu hareketlere. Bende belki hissederim diye elimi Nursen’in karnına koyuyordum ama henüz benim hissedebileceğim kadar değildi hareketlerin şiddeti. Olsun bende Lâl’le devamlı konuşuyordum, Nursen’in karnını okşayarak seviyordum O’nu.

Ertesi gün kendimizi denize attık. Aylardır bu günü bekliyorduk. Özellikle Nursen için ve Lâl için. Güneşe çıkacağız, Nursen D vitamini alacak, bu vitaminler Lâl’e de etki edecek, denize gireceğiz, yüzeceğiz.

Yüzmek Nursen’e çok iyi gelecek. Zaten hamileler için çok iyi bir egzersiz oluyor yüzme. Hatta en iyi spor denilebilir. Hem de su içinde yaralanma riski çok çok az olduğundan diğer sporlardan daha rahat oluyor. Hamilelikte yüzme kol, bacak ve karın kaslarını çok güzel çalıştırdığı için hem Nursen’i rahatlatıyor hem de vücut daha bol oksijen aldığı için ve kalp atışı hızlandığından Lâl’e daha çok oksijen gidiyor. Yüzmenin bir diğer avantajı da Nursen su içinde kendini daha hafif hissettiği için psikolojik olarak pozitif etki yaratıyor.

Esas Nursen için yüzmenin en iyi tarafı belini rahatlatacak olmasıydı. Nursen’de disk kayması olduğu için yüzme beline de çok iyi gelecekti. Özellikle sırt üstü yüzmek. Gerçekten de öyle oldu. Hemen hemen hergün düzenli olarak, yoruluncaya kadar yüzüyordu Nursen. Genelde sırt üstü yüzüyordu ve belinde ciddi bir rahatlamanın olduğunu söyledi. Belki de bu sayede Nursen, belinde disk kayması olduğu halde son iki aya kadar hiç bel ağrısı sıkıntısı çekmedi. Son iki ayda da disk kayması olmasada, beli en sağlıklı hamilelerde bile bel ağrısı sıkıntısı zaten çekiliyor normal olarak.

Yüzme sayesinde Nursen geceleri de daha rahat uyuyor, daha geç yoruluyor, kendini daha dinç ve enerjik hissediyordu. Hamilelik yüzünden oluşan fiziksel ve ruhsal sıkıntıları bayağı azalmıştı Nursen’in ve kendini çok daha iyi hissediyordu.

18 Temmuz 2012 Çarşamba

Uçan hamile


Çok zevkli ve keyifli bir uçak yolculuğundan sonra İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na indik. Aslında Nursen ve Emel için çok daha eğlenceli oldu yolculuk. Ben onlardan ayrı oturdum. Boyumdan dolayı diğer koltuklara sığamadığımdan ben acil çıkış kapısında oturuyordum geniş geniş. Nursen ve Emel ise üç sıra önümde oturuyorlardı.

Nursen’in Emel ile baş başa oturması onun için daha iyi oldu. Zaten sıkıntıya fazla gelemez. Bir de uçağın o daracık koltukları arasında iyice geliyorlar Nursen’e. Üstüne üstlük bir de tutar Nursen’i uçak, özellikle de iniş sırasında. Şimdi bir de hamile haliyle iyice “iyi saatte olsunlar” gelecekti Nursen’e. Ama Emel ile birlikte oturduğu için tüm yolculuk boyunca bayağı geyik muhabbeti yapıp eğlendiler ve Nursen için çok kolay yolculuk oldu.

Uçaktan indiğimiz anda tatilimiz başladı. İzmir’in sıcak havası yüzümüze alev topu gibi vurdu. Arabaya binip Güzelçamlı’ya doğru yola çıktık. Yaklaşık 1,5 saatlik bir yolculuktan sonra evimize geldik.

Nursen’e burada rahat bir hamilelik süreci geçirtebilmek için elimden geleni yapacaktım. Hem hamilelik sıkıntları hem sıcaklar iyice bunaltabilirdi Nursen’i. Yaklaşık 5 hafta burada temiz hava, bol gıda yaşayacaktık. Deniz, güneş, taze sebze ve meyveler, bol oksijen içinde yaşayacaktı Nursen.

Güzelçamlı’da hava çok güzel olur. Arkası dağ ve orman, önü pırıl pırıl tertemiz bir deniz. Oksijen çok bol. Hava sıcak oluyor ama nem oranı düşük ve oksijen bol olduğundan nefes alınabiliyor ve daha rahat edilebiliyor. Bu Nursen için çok önemli. Hiç değilse daha az bunalacak ve sıkıntıları daha az olabilecek.

İlk birkaç günümüz dayım, Emel, Nursen ve ben beraber geçti. Hep beraber Nursen için seferber oluyorduk. Aman rahat etsin, aman sıkıntısı olmasın, aman bunalmasın diye. Hem Nursen’n keyfi yerinde olacak bu sayede Lâl’de içeride daha keyifli olacak.