Öne Çıkan Yayın

Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu"

Tüp Babayım  "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" 9 Şubat'ta çıkıyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Angel and Memorial tickers

19 Mayıs 2012 Cumartesi

Hamilelik sürecinde alınması gereken notlar


Nursen’e son regl olduğu tarihi, yumurta toplanma tarihini ve transfer tarihini sordu doktor. Burası çok önemli, bu tarihlerin mutlaka not alınması lazım. Doktor değiştirme durumunda veya yapılacak başka kontrollerde bunları muhakkak soruyorlar. Küçük bir defter edinilip bu ve bunun gibi tarihleri, önemli noktaları not almakta büyük fayda var. Doktorumuz bu tarihler ile kabaca bir hesaplama yaparak doğumun Ekim ayının 3. haftası ile Kasım aynın ilk haftası arasında bir tarihte olacağını söyledi. Bu bizi biraz daha heyecanlandırdı. Artık tahmini doğum tarihini biliyorduk ve Nursen’in doğum tarihine yakın bir tarihte olacaktı.

Nursen’de disk kayması olduğu için ve zaten tüp bebek olmasından dolayı riskli gebelik grubunda olduğundan doğum sezaryen ile olacaktı. Normal doğum bu tip durumlarda riskli olabilirmiş. Hem anne hem bebek için. Bizimde kafamıza yattı, en güzeli sezaryen olacaktı Nursen için.

Bu konuşmaların üzerine doktorumuz bizi ultrasona aldı. Hamileliğimizin 8. haftasındaydık. Muayeneye göre çok güzel ve sağlıklı bir bebek olduğunu söyledi. Gene kalp atışlarını dinledik. Anlayabildiğimiz kadar, ekrandaki görüntüden bebeğimizi gördük. Daha birkaç milimetre büyüklüğündeydi. Gerçekten görüntüden neredeyse hiçbir şey anlaşılmıyordu ama orada bir canlı vardı işte ve o canlı bizim bebeğimizdi. Görerek pek bir şey anlamasak da kalp atışlarından ne olduğunu çok iyi anlamıştık.

Ultrasondan sonra tekrar odaya geçtik ve bize ikili tarama yaptırmamız gerektiğini söyledi doktorumuz. Bunun için Nursen kan verecekti ve bu kandan bebeğin down sendromu v.b. gibi hastalık riskine bakılacaktı. Hemen muayeneden sonra hemşire kan aldı ve 5 gün sonra sonucu alabileceğimizi söyledi. Tekrar muayeneye gelip doktorumuza sonuçları gösterecektik.


Nursen'in kolundan yanlış hatırlamıyorsam 2 tüp kan alındı. Fakat kan verdikten sonra Nursen'in kolunda normalden fazla kanama oldu. Bunun sebebi her gün yaptığımız kan sulandırıcı iğneler yüzündenmiş. Normal bir durum ve telaşlanacak bir şey olmadığını söyledi hemşire ve ufak bir müdahele ile kanı durdurdu.

Bu sıralarda Nursen’in bir arkadaşının getirdiği kitaplardan da yararlanıyorduk. Hafta hafta gebeliğin aşamalarını ve bebeğin hangi durumda olduğunu, annenin nelerle karşılaşabileceğini anlatıyordu bu kitaplar. Hep elimizin altındaydı ve her yeni haftada açıp o hafta neler olacağını okuyorduk. Hamileliğimizin ve bebeğimizin gelişimini bir de kitaplardan takip ediyorduk. Ben birde bilgisayarda tarihlerle birlikte hafta hafta gösteren bir tablo yaptım. Hangi tarihte kaçıncı haftada olduğumuzu oradan takip ediyorduk. Bu tablo öncesini hatırlamamız için de faydalı oluyordu bize. Hatta bu tablonun yazıcıdan çıktısını alıp buzdolabının kapısına yapıştırdık. Gerçekten aldığımız notlar gibi bu tablonun da çok faydasını gördük. 


Devam edecek...

18 Mayıs 2012 Cuma

Hamileliğimizin ilk doktoru


Oturduk karşısına, durumu anlattık. Tüp bebek olduğu için o da riskli gebelik grubunda olduğumuzu söyledi ve ona göre hareket edeceğimizi anlattı. İlk olarak her gün yaptığımız kan sulandırıcı iğneye devam edip etmeyeceğimizi sorduk. Hani bir umut belki bitsin artık keselim falan diye bekledik ama devam etmemiz gerektiğini söyledi. Ne yapalım her gün iğne yapmaya devam edecektik. Böylesi hem bebeğin hem Nursen’in sağlığı için çok daha iyi olacakmış.

Bize kartını vererek ne zaman istersek kendisini arayabileceğimizi de söyledi. Bu çok önemliydi bizim için, herhangi bir zamanda herhangi bir sorun olduğunda arayabilecek olmamız bizi rahatlattı. Ama aslında hiç öyle olmadı ve ulaşamadığımız zamanlar oldu. Bu durum güvenimizi sarstı tabii ki. O zamanları ileride daha detaylı anlatacağım.

Laf arasında doktorumuz doğuma kadar toplam 3 yada 4 kere görüşeceğimizi söyledi. Daha doğuma 7 ay var ve bu süre içinde bu kadar az görüşecek olmamız, yani kontrole gidecek olmamız bize garip geldi. Çünkü daha önce doğum yapanlardan duyduğumuza göre özellikle son 2 ay kontroller bayağı sıklaşıyormuş. Belki bu hamileliğin gelişimine göre değişiyordur. O kadar fazla olmayabilir ama gene de o kadar az kontrole gidecek olmamız bize pek ormal gelmedi.

Bunun üstüne haziran ayından itibaren yaklaşık 1,5 ay Ankara’da olamayacağını, bu sürede bizi beraber çalıştığı ve güvendiği, iyi bir doktor olduğunu söylediği başka bir doktor arkadaşına yönlendireceğini söyledi. Ama gene de telefonla kendisine ulaşabileceğimizi belirtti. Bu bizim için çok sorun olmayacaktı çünkü aynı tarihlerde bizde tatilde olacaktık. Sonuçta telefonla ulaşabileceksek pek de sorun değildi. Tabii ki ulaşabilirsek!!

17 Mayıs 2012 Perşembe

Devamlı gideceğimiz doktor arıyoruz


Bundan sonra hamileliğimiz süresince kontrolü sağlayacak doktor düşünmeye başladık artık.  Doğuma kadar tek bir doktora gitmek ve doğumu da o doktora yaptırmak istiyorduk. İlk aklımıza gelen Cem ve Eda oldu. Daha önce bahsetmiştim Cem’den. Bebeğimiz kız olursa isim babası olacaktı. Onlarında, Ağustos ayında çok güzel ve çok tatlı bir bebekleri dünyaya geldi. Doğumu yaptıran doktoru tavsiye ettiler. Gerçi hamilelik sürecinde başka doktora gitmişlerdi fakat doktordan memnun olmadıkları için ve güvenmedikleri için doğumu başka bir doktora yaptırmışlardı. Bize o doktorun gayet iyi, tatlı, işinde iyi bir kadın olduğundan bahsettiler. O da özel bir hastanedeydi. Eskişehir yolundaki bir hastane. Orada sosyal güvencemizi de kullanabilecektik. Elimizdeki tek tavsiye edilen, denenmiş doktor olarak bu kişi vardı.

Devlet hastanesi de düşündük aslında ama bir iki devlet hastanesi için olumsuz yorumlar aldık. Hem yaşayanlardan hem de internetteki araştırmalarımızdan. Doktorun ultrasona girmediği, sadece görüntüye bakarak yorum yaptığı ve kontrolü sağladığı devlet hastanesi bile vardı. Bunlar bize hiç güven vermedi. En iyisi Cem ve Eda’nın tavsiye ettiği doktor ve hastane olarak karar verdik. Hem hastane hakkında da orada doğum yapan birkaç kişiden ve araştırmalarımızdan çok olumlu şeyler duyduk.

Sonuçta randevu alıp o doktora gitmeye karar verdik. Hafta içi bir gündü. Sabah saatlerinde gittik kontrole. Bizden genç, iyi niyetli, ilgili olduğunu gördüğümüz bir kadın doktordu. Gerçi daha sonra anlatacağım, 2 ay sonra ilgili olduğu konusundan ne kadar yanıldığımızı gördük. O yüzden adını burada karalamamak için saklı tutuyorum. Merak eden olursa benimle iletişime geçebilir ve adını söyleyebilirim.


Devam edecek...