Öne Çıkan Yayın

Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu"

Tüp Babayım  "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" 9 Şubat'ta çıkıyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Angel and Memorial tickers

30 Temmuz 2012 Pazartesi

“Bunalgül” Nursen


Evrim’e, peki niye en başından bu doktoru tavsiye etmediğini sorduk. Bize hiç konuyu açıp sormadığımız için çok karışıp müdahale etmek istemediğini söyledi. Aslında bu konuda Evrim’in böyle bir müdahale hakkı vardı bize. Direkt söyleyebilirdi ve keşke söyleseydi.

Esas doktorun adını söylediğinde tam anlamıyla dumur olduk. Çok çok tanıdık bir isimdi. Ankara’da yürüyüşe çıktığımızda Hoşdere Caddesi ile Cinnah Caddesi’inin kesiştiği köşede bir apartmanın girişinde kadın doğum uzmanının tabelası vardı. Oradan her geçişimizde Nursen’e “Hadi gel bu doktora gidip ultrasona girelim ve bebeğimizi görelim” derdim. Ama bunu gerçekten her önünden geçişimizde söylerdim. Bana kalsa her gün ultrasona girip göreceğiz Lâl’i. Tabii ki o kadar sık ultrasona girmenin zararlı olduğunu biliyorum. Benim ki sadece bir heves ve şakaydı zaten.  Artık aramızda şaka konusu olmuştu o doktora gitmek ve ultrasonda görelim demem.

Hatta “Keşke bu doktora gelseydik. Eve de çok yakın rahat rahat gidip gelirdik” diye konuşuyorduk. Çünkü doktorumuz Eskişehir Yolu’nda ki özel bir hastanedeydi.  Ama muayenehanenin yerine bakınca vizite ücretinin çok pahalı olabileceğini de düşünüyorduk. Yani bizim maddi imkanlarımızı aşabilirdi. İşte Evrim’in bizim için ayarladığı doktor o doktordu. Nasıl istediysek artık sonunda o doktora kontrollere gidecektik.

Hem de evimize çok yakın olduğundan gitmemizde çok rahat olacaktı. Yürüyerek 3-4 dakika sürüyordu evden. Tabii Nursen’in hamile haliyle yürümesiyle bu süre biraz uzuyordu ama olsun. Bizim için çok rahattı gidip gelmek. Bu doktorumuzla ilgili ileride daha çok anlatacaklarım var.
Güzelçamlı’da sıcaklar artmaya başlamıştı. Normaldi tabii ki.. Temmuz ayındaydık. Gerçi sıcaklar çok rahatsız etmiyordu ama gene de Nursen için fazla olabiliyordu. Sık sık Nursen’e sıkıntılar geliyor, sıcak basıyordu. Durup durup “Offf çok bunaldım!” demeye başladı. Bunaldım diye diye ben Nursen’e “Bunalgül” demeye başladım ve hamileliği boyunca bu lakap kaldı.

Her bunaldığında vantilatörün karşısına geçip oturuyordu. Anca böyle kendine gelebiliyordu. Bu sıcaklar tansiyonunu da etkiliyordu tabii. Zaten tansiyonu normalde hep düşüktür Nursen’in. Hem hamilelik hem de sıcaklar sayesinde tansiyonunda daha da düşmeler olabiliyordu. Neredeyse vantilatörü kucağına alacaktı artık. Neyse ki tansiyonu tehlikeli seviyelere düşmedi.

27 Temmuz 2012 Cuma

Hamileliğin ortasında doktorumuzu değiştirdik


Doktorumuza güvenimiz tamamen sarsılmıştı ve bundan sonrası için kuşku duymaya başladık. Nursen’le kısa bir fikir alış verişinden sonra doktorumuzu değiştirmeye karar verdik. Bu şekilde kendisi ile devam etmek istemiyorduk artık. Aynı durumu tekrar yaşayabilirdik ve daha önemli bir sorun da olabilir. O zaman gene doktorumuza ulaşamazsak daha büyük problemlerle karşılaşabiliriz. İşimizi riske atmamamız gerekiyor.

Aslında yolun yarısında doktor değiştirmek iyi olmayacaktı ama bu şekilde de olmayacaktı. Özellikle Nursen kendini rahat hissetmeyecekti. Keşke böyle olmasaydı. Bu günden sonra bir daha doktorla ne telefonla ne de yüz yüze görüşmedik.

Hiçbir gün telefon dahi açıp “Ne oldu? Neredesiniz? Kontrollere gelmiyorsunuz?” diye bile aramadı. O kadar ilgisizmiş meğerse. Günler geçip de bu durumu gördüğümüzde kendisi ile devam etmemekle ne kadar doğru bir karar verdiğimizi anladık.

Hemen yeni bir doktor arayışına başladık. Her zamanki gibi iğde ağacımızın altında otururken telefona sarıldık. Tüm bunlara 5-10 dakika içinde karar verip girişimlerimize başladık.

Önce gene benim gibi baba adayı olan iş yerimden bir arkadaşımı aradım. Daha önce ki konuşmalarımızda gittikleri doktordan çok memnun olduklarını söylemiş ve tavsiye etmişti. Tekrar konuşup detayları öğrenmek istedim. Hemen arayıp durumu anlattım ve bilgi istedim. Arkadaşım her konuda çok olumlu ve güven verici şeyler söyledi. Bizim de aklımıza yatmıştı aslında ama bununla yetinmek istemedik.

İşin başından beri bize destek olan, fikir veren, yol gösteren ve Lâl’in oluşumunu kendi elleriyle sağlayan Evrim’i aradık. Devamlı gittiğimiz doktorumuzla yaşadığımız son olayları anlattık kendisine. Evrim’in de hiç hoşuna gitmedi bu durum tabii. Kararımızda ne kadar haklı olduğumuzu söyledi. Sonra arkadaşımla konuştuklarımı ve onun tavsiye ettiği doktoru sorduk kendisine. Evrim direkt karşı çıktı o doktora. Şahsen tanımıyormuş ama sektörden adını biliyormuş ve hakkında hiç de olumlu düşünceleri yokmuş. Evrim’in söyledikleri arkadaşımın söylediklerinden çok daha önemliydi bizim için. Sonuçta işin içinde ve doktorları şahsen veya gıyaben tanıyor. Bize başka bir doktor adı söyledi ve kesinlikle tavsiye ettiğini belirtti. Bahsettiği doktor, çalıştığı tüp bebek merkezi ile de bağlantılı çalışıyormuş ve şahsen tanıyormuş.

Evrim’in bize verdiği bilgilere göre gerçekten çok iyi, işinde uzman, çok tecrübeli, iyi eğitimli, hastaları ile çok iyi ve sıcak ilişkileri olan biri olduğunu anlattı. Tam bize göre bir doktordu. Evrim’den bizim için konuşup randevu almasını rica ettik.

Fakat küçük bir sorun vardı. Nursen’in hamileliği 24. haftada olduğu için kabul etmeyebilirmiş. Ama Evrim, samimiyetini kullanarak konuşacağını ve kabul etmesini sağlamaya çalışacağını söyledi. Heyecanla Evrim’den telefon bekledik. Kısa bir süre sonra aradı ve doktorla konuşup ikna ettiğini, hatta bizim için tatil dönüşümüzden hemen sonraki bir tarihe randevu bile aldığını söyledi. İşte gene Evrim bizi kurtarmıştı.

26 Temmuz 2012 Perşembe

Doktorumuza güvenimiz sarsılıyor


Nursen’in disk kaymasından dolayı ara sıra bel ağrısı oluyordu ama bir gün biraz şiddetlendi. Ağrı kesici veya benze bir ilaç alması iyi olacaktı. Hem ne yapmamız gerektiğini sormak için hem de hangi ilacı alabileceğimizi sormak için doktorumuzu aradık. Sabah aradık ama cevap vermedi. Denize gidip gene iğde ağacımızın altında oturduk. Orada zaman geçirirken, denize girip çıkıp, akşama kadar da aramaya devam ettik ama bir türlü cevap vermiyordu doktorumuz.

Sonunda akşam saatlerinde evde ulaştık kendisine. Ama o bize geri dönmedi biz onu aradık ve ulaştık. Gerçi o saate kadar kendi doktorumuza ulaşamayınca, kadın doğum uzmanı olan doktor arkadaşımı arayarak gerekli bilgiyi almıştık. İş işten geçmişti yani. Doktorumuz telefonunu açtığında telaşlı bir sesle acil bir durum olduğunu o yüzden cevap veremediğini söyledi. Tabii ki anlayışla karşıladık. Neyse ki bizim durumumuz çok acil değildi ve sonuçta gerekli bilgiyi edinmiştik. Durumu uzun uzun doktorumuza anlatmaya gerek duymadan kısa bir konuşmadan sonra kapattık.

Hadi ilk seferinde bunu yaşadık ve çok da önemli değildi. Birkaç gün sonra gene Nursen’de çok da acil olmayan ama merak ettiğimiz, doktorumuzu arayıp bilgi almamız gereken bir durum oldu. Açıkcası sorunun ne olduğunu ne Nursen ne de ben hatırlamıyoruz bile. O kadar önemsiz bir konu ama gene de kafamızın rahat edebilmesi için doktorumuzdan bilgi almamız gerekiyor.

Sabah çok erken olmayan bir saatte, sabah yürüyüşümüzü yaptıktan sonra evdeyken kendisine telefon ettik ama cevap vermedi veya veremedi. Hatta arayıp aramamakta tereddüt ettik. Yürüyüş yaparken karar verdik aramaya. Eve gidince ararız dedik.

Sonra kalkıp denize gittik ve her gün yaptığımız rutin günümüzü geçirmeye başladık. Gün içinde tekrar tekrar aradık ama hep aynı sonuç. Bir Nursen arıyor bir ben devamlı arıyorduk. Artık sıkılmaya başlamıştık.  Telefon çalıyor ama cevap verilmiyor.

Ertesi gün sabah aradık hâlâ cevap vermiyordu. Öğlene doğru sonunda ulaşabildik doktorumuza. Ben konuşuyordum kendisiyle. Benim aramama denk geldi cevap vermesi. Bana gayet sakin bir ses tonuyla “Aradığınızı geç gördüm. Telefon yanımda değildi. İçerideydi ve bakmadım” dedi. Hani bakamadım, acil bir durum vardı, bakacak durumda değildim, şöyle bir geçerli sebepten dolayı bakamadım falan demedi. Direkt “BAKMADIM” dedi.

Bu tavrına çok sinirlenmiştik. İlk görüşmelerimizde bize kendisini ne zaman istersek arayabileceğimizi, eğer cevap veremezse bile en kısa sürede geri döneceğini söylemişti. Ama son iki seferdir böyle olmadı. Neyse ki acil bir durumdan dolayı değil de sadece danışmak için aramıştık. Ama ya acil bir durum olsaydı ne olacaktı? Kendisine kesinlikle ulaşmamız gereken bir durum olsaydı ne olacaktı? Tamam belki arayabileceğimiz başka jinekolog arkadaşlarımız da var ama bizim kontrollerimi yapan, sürecin devamı bilen o doktor. Gerçi daha öncede bahsetmiştim her kontrole gittiğimizde elinde kayıtlar olmasına rağmen tekrar aynı şeyleri soruyordu ve aynı şeyleri konuşuyorduk. Ama sonuçta güvendiğimiz, Nursen’in hamilelik sürecini takip eden doktor O idi.