Ben iğne
yapmaya, Nursen’de iğne olmaya alışmaya başladık. Yavaş yavaş tecrübe
kazanıyordum ve her seferinde daha yumuşak, güzel yapıyordum. Hep göbekten
yapıyordum iğneleri. Bir gün sol taraftan bir gün sağ taraftan. Göebek
deliğinin 4 parmak yanından, işaret parmağım ve başparmağımla hafifeç sıkıp
bombe yaptıktan sonra iğneyi batırıyordum. Ara sıra en son hangi tarafa
yaptığımı karıştırıyorduk ama olsun. Bazen de iğneden sonra acımasa bile
morarıklık oluyordu. Gerçi öpüyordum biraz geçiyordu ama gene de kalıyordu.
“Öpiiiim geçsin” taktiği faydalı oluyor. Aslında bazen değil genelde
morarıyordu ve bu morarıklık birkaç gün geçmiyordu. Aslında işe yaradığı da
oluyordu. Ne tarafa yapacağımı belli ediyordu.
"Dün sağ tarafı morartmışım.
Bugün sol tarafa yapacağım o zaman”.
Bir süre
geçtikten sonra bir baktık artık elek gibi olmuş Nursen’in göbeği. İçtiği sular
oradan çıkacak diye korktuk. Esas haftada bir benim yapamayacağım, bilen
birisinin gelip yapması gereken iğne biraz ağır oluyordu. Çok yoğun ve zor bir
iğneydi. Evimizin oralarda bulunan
sağlık merkezine telefon ediyordum ve sağlık memuru gelip yapıyordu. Kalçadan
olması gerekiyordu iğnenin. Yapıldıktan sonra bir müddet yanma ve ağrı
veriyordu Nursen’e. Ama acı eşiği o kadar yüksek ve acıya dayanıklı ki buna da
katlanıyordu Nursen. İğnelerin yanında ilaçlar da var. Onlarda hormonlu. Üstüne
günde birkaç defa olmak üzere o ilaçları da alıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder