Cumartesi
günü sabah erkenden tüp bebek merkezine gidip Nursen kan verecekti ve sonucu, o
müthiş haberi bekleyecektik.
Uzun tedavi
sürecinden, çektiğimiz onca sıkıntı ve stresten sonra artık sonucu alma zamanı
geldi. Gerçi sıkıntı, stres dedim ama çok da eğlendiğimiz zamanlar oldu tabii
ki. Çok güzel şakalar yaptık, güldük, her şekilde olumlu ve inanarak baktık
durumlara. Nursen’in kuluçka dönemi
bitiyor artık. Hep “Olursa olur, olmazsa olmaz ne yapalım?” dedik ve moralimizi
hiç ama hiç bozmadık.
Embriyomuzun,
Nursen’in rahmindeki hayatı 12 gündür devam ediyor. Biz tutunduğundan eminiz.
Bize kalsa test yaptırmaya bile gerek yok neredeyse.
Cuma
akşamından planı yaptık. Erkenden kalkıp 9 gibi tüp bebek merkezinde olacağız.
Nursen kan verecek hamile olup olmadığını öğrenmemiz için. Sonra anneme
kahvaltıya gideceğiz. Önce dışarıda bir yerlerde kahvaltı etsek hem de bir
değişiklik olsa diye düşündük ama o heyecanlı bekleyişi evde yaşamak daha uygun
olur diye düşündük sonrasında. Teyzem de gelecek ve hep beraber kahvaltı edip
Evrim’den gelecek haberi bekleyeceğiz. Akşam ise üç aile; biz, Cem ve eşi,
Aydın ve eşi meyhaneye rakı içmeye gideceğiz. Hamilelik durumu varsa kutlamaya,
olmamışsa “Eh ne yapalım olmadı. Hadi içelim” demeye.
Cumartesi
sabahı kalktık gene rutin ve heyecanlı hazırlanmadan sonra atlayıp gittik tüp
bebek merkezine. Ama Nursen her seferinde olduğu gibi gene çok heyecanlı
değildi. Ben ise heyecandan çıldırıyorum. Bizimle tedavinin en başından beri ilgilenen
hemşire bizi bir odaya aldı ve kan alma işlemini gerçekleştirdi. O hemşire hep
bize “Siz çok olumlu ve pozitifsiniz her zaman. Sizin ki kesin tutacak. İçime
öyle doğuyor” diyordu.
Nursen
tahlil için kanını verdikten sonra Evrim’le görüşmek için bekledik biraz.
Yanımıza geldiğinde onda da ayrı bir heyecan vardı. Çok merak ediyordu sonucu.
Bize “Öğlen 12 gibi belli olur sonuç. Ben sizi arar haber veririm” dedi. Daha
en az 3,5 saat var haber almamıza. Benim için dayanması çok zor bir zaman. Bu
sefer Nursen içinde öyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder