Öne Çıkan Yayın

Tüp Babayım "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu"

Tüp Babayım  "Bir babanın gözünden tüp bebek yolculuğu" 9 Şubat'ta çıkıyor

Lilypie - Personal pictureLilypie Angel and Memorial tickers

24 Temmuz 2012 Salı

“Hamile Terliği” ile yürüyüşler


Her günümüz çok keyifli geçiyordu tatilimizde. Sabahları erken kalkıp yürüyüşler yapıyorduk Nursen’le. Daha öncede bahsetmiştim hamilelikte çok önemli yürüyüşler. Sabah ve akşam olmak üzere günde iki kere uzun uzun yürüyorduk. Bu sayede yüzmenin yanı sıra yürüyüş ile de beli çok rahat etti Nursen’in. Kaslarda çalışıp güçlendiği için, karnı şiştikçe Lâl’i taşıması daha rahat oluyordu.

Güzelçamlı’ya gelmeden hemen önce Ankara’da bir mağaza tesadüfen “hamile terliği” diye satılan bir terlik görmüştük. Daha sonra hemen internetten araştırdım. Şekillerle, resimlerle detaylı olarak ne olduğunu, nasıl olduğunu, ne gibi faydaları olduğunu öğrendim. Nursen’le beraber incelediğimizde gerçekten işe yarayacak bir terlik olduğunu düşündük. Hemen gidip aldık terliği. Nursen yürüyüşlerde o terliği giydi ve gerçekten çok faydasını gördü. Daha rahat yürüyor ve beli çok rahat ediyormuş. Hamileliğinin sonun kadar kullandı o terliği ve hâlâ da kullanıyor. Hamilelik sonrasında da kullanılabilecek çok ergonomik ve rahat bir terlik.

Sabah yürüyüşlerinde erkenden Güzelçamlı’nın ufacık limanına gidiyorduk. Balıkçıların dönmesini bekliyorduk. Saat 8’e doğru teker teker küçük tekneleriyle dönüyordu balıkçılar ve küçük kovalar içinde yakaladıkları balıkları tezgaha döküyorlardı. Artık ne çıktıysa. Bakıp beğendiğimizi alıyorduk. Beğenmezsek şansımızı zorlayıp bir sonraki balıkçıyı bekliyorduk. Taze taze balıklarımızı alıyorduk ve bol bol balık yedik. Balık zaten normalde çok faydalıdır. Hele ki hamilelikte daha da fazla gerekli. Nursen zaten balık yağı hapı alıyordu. Üstüne bir de taze balık yiyince vitaminler ve fosforla iyice besleniyordu.

Akşam yürüyüşleri ise alış verişe yönelik oluyordu genelde. Akşam serinliğinde önce sahilden uzun bir yürüyüş yapıyor ve bizim sitenin ilerisindeki markete gidip eğer gerekliyse alış verişimizi yapıyorduk. Alış verişe gerek yoksa gene sahilde uzun bir yürüyüşten sonra gene deniz kenarında bir yere oturup dinleniyorduk.

Bu yürüyüşlerde konumuz genelde Lâl oluyordu tabii ki. Doğduktan sonra neler yapacağız, nasıl bir düzen kuracağız, hayatımızda ne gibi değişiklikler olacak gibi soruları konuşarak kendimizce plânlar yapıyorduk. Odasını nasıl yapacağız? Neler alacağız? Nasıl hazırlıklar yapacağız? Hatta kreş, okul gibi plânları bile yapıyorduk. Aslında plân demek pek doğru olmayabilir. Genelde hayallerimizi konuşuyorduk. Çok güzel hayaller ve plânlardı bunlar.

Bakalım Lâl doğunca konuştuklarımızın ne kadarını gerçekleştirip hayata geçirebileceğiz? Artık tüm yaşam kaynağımız, heyecanımız, geleceğimiz, umudumuz her şeyimiz Lâl olacaktı. Hatta sanki olmuştu bile. Şunun şurasında 3 ay kadar bir süre kamıştı doğumuna. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder